Bir padişah, bir iki vezirini ve diğer erkandan birkaçını yanına alarak payitahta (başkente) yakın yerleşim merkezlerinde bir gezintiye çıkmıştı Payitahttan ayrılıp bir kaç saatlik bir yol katettikten sonra yolları üzerindeki bir nar bahçesinin kıyısında dinlenme molası verdiler Olgunlaşmış, tam kıvamını bulmuş olan narlar insanın iştahını kabartıyordu Padişah bahçe içinde çalışmakta olan yaşlı bir adamı yanına çağırdı sordu:
– Bu güzel nar bahçesi kimin?
– Bu nar bahçesi benimdir efendim, babamdan miras kaldı
– Oğlun, uşağın var mı?
– Allah bize oğul uşak vermedi efendim, bir karı kocadan ibaret iki kişilik bir aileyiz
– Peki ben de bu ülkenin hükümdarıyım, şuradan bir nar şerbeti sıksan da içsek
İhtiyar “başüstüne” dedi ve hemen gidip bah çe içindeki kulübeden kalaylı, tertemiz bir tas getirdi En yakındaki ağaçtan iki nar kopardı ve sıktı İki nar tam bir tası doldurdu Padişah içti ve
çok beğendi Bütün vücuduna bir zindelik ve ferahlık yayılmıştı İhtiyar çif çi padişahın Read More»