Mezhepler başlıca iki kısma ayrılır :
a-Hak mezhepler b-Batıl mezhepler
a) Hak mezhepler de kendi içerisinde üç kategoridir :
1-Amelde mezhepler : 1-Hanefi 2-Şafii 3- Maliki 4-Hanbeli
2-İtikatta mezhepler : 1-Maturidi 2- Eş’ari 3- Selefi
3-Kıraatte mezhepler : (10 tanedirler.) takip ettiğimiz mezhep imamı : Asım.
Mezhepleri ilk önce sapık (batıl,ehli bidat) ve hak (ehli sünnet) mezhepler olarak ikiye ayırdık.Bu iki başlıkta kendi içerisinde yine çeşitli kategorilere ayrılmıştır,dedik.Buna göre hak mezhepler içerisinde bulunan bir mukallidin üç farklı kategoride birer mezhebi vardır.Örneğin amelde : Hanefi , itikatta : Maturidi, kıraatte : İmam Asım.Esasında bir mezhebe bağlı bulunmak,ne farz ne de vaciptir,sünnet olması ise düşünülemez!Bu durumda mezhebe bağlı olmasak ne olur ?İctihat edecek(kendi dini meselelerini çözecek) seviyeye sahip olanların bir mezhebe bağlı bulunması şart değilken,ictihat edemeyecek(İslami sorunlarını çözemeyecek) durumda olanların mezhebe bağlı olması ‘’ fes elü ehlezzikri.(Bilenlere sorun.)’’ ayeti gereğince gerekmektedir. Dikkat edilirse bilenlere sorun,denilmekte,bu durumda bu ayet, bilenlerin sormasını,başkasına uymasını gerektiren bir delil değildir.Bu sebepten mütevellit alaka ile din alanında uzman olanın mezhebe uyması şart değildir nitekim mezhepleri kuranlar da başka bir mezhebe uymayıp bir anlamda mezhep kurmuşlardır.
Sırasıyla bazı fıkıh mezhepleri
1. İmam Zeyd (80 — 122 H )
2. İmam Caferi Sâdık (80 -148 H )
3. İmam Ebû Hanîfe (80 – 150 H ) > Ortaya çıkması bakımından ilk ehli sünnet mezhebi
4. İmam Mâlik(93 —179 H ) > ikinci ehli sünnet mezhebi
5. İmam Şafiî (150 —204H ) > üçüncü ehli sünnet mezhebi
6. İmam Ahmed B. Hanbel (164 — 241 H ) > sonuncu ehli sünnet mezhebi
7. Dâvûd Ez-Zâhirî (202-270 H )
8. İbni Hazm (384 — 456 H )
Bazı itikat mezhepleri
1. Selefiyye >Ortaya çıkışı bakımından ; Ehli sünnetin ilk itikat mezhebi
2. Eş‘ariyye > Ehli sünnetin diğer itikadi mezhebi
3. Mâtürîdiyye > Ehli sünnetin sonuncu itikat mezhebi
4. Mu‘tezile
5. Cebriyye
6. Hâricîlik
7. Vehhabilik
8. Şia
‘’…. Mezhebindenim’’ demek ne demektir ?
Nokta nokta olarak bırakılan yere her hangi mezhep koyulabilir.Örneğin soruyoruz,hangi mezheptensin ? – Hanefi mezhebindenim.Diye cevap alıyoruz ama bakıyoruz ki Hanefi mezhebinden olduğunu söyleyen bu şahıs,Ebu Hanife’nin görüşünü bırakmış da güncel bir hocanın(!) görüşüyle amel ediyor,Ebu Hanife’nin görüşünü reddediyor.Şimdi tekrar soruyoruz, ‘’ Hangi mezheptensiniz?’’Kıyamete kadar takip edilecek olan hak mezheplerin mi yoksa günlük fetva verenlerin mi ?
Ehli sünnet mezhepleri arasında üstünlük problemi
Ehli sünnet mezhepleri arasında hiçbir üstünlük farkı olamaz.Kimileriyse bunun aksini söylemiştir.Örneğin Hanefi mezhebinin üstadı olan (Ebu Hanife) Numân b. Sâbit’e verilen lakaba (İmam Azam) dayanarak,kimileri Hanefi mezhebinin diğer ehli sünnet mezheplerinden daha büyük,daha üstün-doğru olduğunu iddia etmiştir.İşin ilginç yanıysa ‘’ Büyük alim’’ diye lakaplandırdığımız bazı hocalar bunu yapmıştır.Oysa amaç bir,delil bir, zikir birken kim kimden daha üstün olabilir ki ?Üstelik dayanılan söz de delil de,delil olması bakımından gülünçtür çünkü lakap ile delil getirilir mi ? Lakap edille-i şer’iyye içerisinde yer alıyor mu ?
Hak ve sapık mezhep ayrımını yapan ilk kişi kimdir ?
Neden ehli sünnet(kur’an ile birlikte sünneti de kaynak görenler)in dışındakiler sapık olarak adlandırılmıştır ve dahası ayrımı kim,neye göre yapmıştır?Esasında sünneti kaynak göremeyen,önemsemeyen,İslâmî meselelerde sünneti de delil kabul etmeyenleri bizzat peygamber efendimizin kendisi sapık olarak adlandırmıştır.’’Size iki emanet bırakıyorum ki onlara sıkı sarıldığınız sürece doğru yoldan sapmazsınız : Allah’ın kitabı ve resulünün sünneti.’’(İbn Mâce,menasik : 84/Ebu davud,menasik : 56)
Hz.Peygamber bir başka hadisinde de ümmetinin yetmiş üç fırkaya ayrılacağını ve bunlardan sadece birinin kurtulup , diğerlerinin ateşte olacağını ifade etmiştir ve kurtulacak olan fırkayı da cevaben şöyle dillendirmiştir ‘’ Benim ve ashabımın yolunu izleyenler.’’(İbn Mâce,Fiten :17/ Evu Davud,Sünnet :1)
Görüldüğü üzere mezheplerin sapık mezhep ya da sapmamış mezhep olarak adlandırılışı bizzat peygamber efendimiz tarafından belirlenmiştir.Bu yüzden hadisleri göz ardı eden,önemsemeyen her mezhep sapıktır.Kabul edilen görüşe göre ehli sünnet mezheplerinin dışındaki mezhepleri taklit caiz değildir. Kaynak : (Halil Günenç, -Şafii- fetvaları)
Mezheplerin ihtilaf nedenleri,bir başka deyişle ortaya çıkış nedenleri :
1. İnsanların düşüncelerinin değişik oluşu,yorum farkı.
2. Bazı konuların açık,net olmayışı.
3. Amaçların farklı oluşu.
4. Branşların farklı oluşu.
5. Eskileri taklit.
6. Algılama güçlerinin farklı oluşu.
7. Liderlik sevdası.
8. Eski yunan felsefesinin arapçaya tercüme edilişi.
9. Gramer ve belağattaki bilgi eksikliği.
10. Örf ve adetlerin farklı oluşu.
11. Usul ilimlerindeki ihtilaflar.
12. Müctehitlerin,ihtiyaç duydukları hadislere ulaşamaması.
Tüm bu maddeleri esasında 4 maddede toplamak mümkündür ;
1- Kişinin bilgi seviyesinin farklılığı
2- Yorum farkı
3- Amaçların farklı oluşu
4- Yaşanılan çağ ve yerin farklı oluşu
Tıpkı bilimde olduğu gibi islamda da kanun ve teoriler mevcuttur.Mezheplerin ittifak ettikleri konular kanun iken, mezheplerin ihtilafa düştükleri konulardaki görüşleri,kendi teorileridir.Net olmayan,ispatlanamayan konular hakkındaki sorulara,sorunlara cevap vermeye çalışan mezhepler,aslında ‘’ doğru olan budur.’’ dememiş de ‘’bunun doğru olduğunu sanıyorum,düşünüyorum.’’ demiştir, çünkü kesinlik ifade eden cümlelerde dayanılması gerekli olan delil mevcut olsaydı,mezhepler arasında ittifak da olması gerekirdi. Mezheplerin ihtilaf nedenlerini tek madde ile ifade etmek istersek bu madde şöyle ifade edilebilir ; islamdaki mezheplerin oluşum nedeni, teorilerin varlığıdır.Hangi teorinin doğru olduğunu ancak Allah bilir.Günümüzde aynı davalara bakan her hakimin aynı ictihatta bulunmadığı,davaların birbirinden farklı sonuçlandığı bilinen bir gerçektir.Mezheplerdeki farklı görüşler de hakimlerin farklı görüşleri benimsemelerinden çok uzak değildir.
YAZAN : Efsunkar