Reddiye: Mustafa İSLAMOĞLU – 2

Reddiye: Mustafa İSLAMOĞLU – 2

İslamoğlu’na reddiye…

Özet : İslamoğlu bir Buhari hadisine uydurma/asılsız demiştir.Buna gerekçe olarak da kendi anlayışını öne sürmüştür.Hadisin metninde yer almayan kelimelerin,tercümeye eklenemeyeceğini iddia etmiştir.Oysa öyle cümleler vardır ki hem hadis de hem de ayette ek kelimelere ihtiyaç duyulur.İşin uzmanları (muhaddis ve müfessirler) ilgili kelimeleri eklerler.Konumuz,bunun beyanına dairdir.

M.İslamoğlu şöyle dedi :
’’Sizden herhangi birisi ey zaman belanı bulasın demesin iyi bilin ki Allah dehrin ta kendisidir.Muvatta mütercimi kıyamamış tahrif etme pahasına ’Allah dehri yaratandır.’ demiş.Yok,metin de yok ama.Başka bir izahı var mı ? Mümkün mü ?…Siz hiç mi Kur’an okumuyorsunuz ?…’’

Cevap :
Hadisle ilgili sıhhat bilgisine geçmeden önce bir konuya değinelim.Buradaki yanıltmayı görebilmek için alt yapı gereklidir.Esasen hadislerin pek çoğunda kelime taktiri vardır.Ayrıca bu kelime taktir etme eylemi ayrıca ayetlerde de vardır.Hadislerde kelime taktir etmeyi tahrif olarak gören kişinin ve gerekçe olarak ibarede yok demesi,ayetlerde nasıl izah edilecektir ?
İlgili kişi, ibrede/metinde geçmeyen kelimeleri tercümeye katamayacağımızı iddia etmiştir.Kendisi,cümlelerde geçen kelimeleri bire bir tercüme etmek ile yetinmiştir.İlave kelime manaları katmayı tahrif olarak değerlendirmiştir.Bu durumda ’İcaz-ı Hazfi’(Arap belağatında bir daldır.) görmezden gelmiş ve kendisinin Arapça bilgisinin aşırı derecede zayıf olduğunu gözler önüne sermiştir.

Belagat uleması genelde icazı ikiye ayırmıştır (1) ; 1-İcaz-ı kısar. 2-İcaz-ı hazf. Konumuz hazf yönü ile icazdır.Hazf ise bir şeyi yazıdan düşürmek,ona (kelimeye,cümleye,cümlelere) yazıda yer vermeyip varlığını kast etmektir. (2) Belağat alimlerinin istilahında ise hazf : ’’Silinmiş olana alametle beraber,kelime veya cümle veya cümleleri yazıdan kaldırmaktır.’’ (3)

’’Yok,metin de yok ama.Başka bir izahı var mı ?’’ Metinde yok diyerek mahzuf (hazf edilmiş/yazıda yer verilmemiş manası kast edilmiş) kelimeleri yok saydı.Biz de onun gibi yapıp sadece gözle görülen kelimelere mana vererek ayet meallerine göz atacağız.

icazul kuran v

İcaz-ı Hazf Örnekleri :

1-
يا أيها الذين آمنوا إن تنصروا الله ينصركم
‘’ Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz o da size yardım eder…’’ (4)

Cümledeki kelimelere göre mana :

يا أيها الذين آمنوا : Ey iman edenler !
إن تنصروا الله : Allah’a yardım ederseniz ,
ينصركم : Allah da size yardım eder.

*Soru : Allah’ın yardıma ihtiyacı mı var ? Allah’ın her şeye gücü yetmiyor mu ?Yok ama metinde yok (!)
Cevap : Metinde yok diyerek o mantığa göre bu ayeti de uydurma saymamız (haşa) gerekir çünkü Allah’ın bizden yardım beklemesi düşünülemez.Metinde yer almayan kelime takdir edilerek tercüme yapılmasını kabul etmemek ve buna binaen o hadisi yok saymak…Mantık hatalı,ayet de ilgili hadis de hatasızdır.

Tefsir :

يا أيها الذين آمنوا إن تنصروا الله أي دينه ورسوله ينصركم على عدوكم

’’Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz o da size yardım eder…Yani onun dinine ve resulüne yardım ederseniz,’Allah da size yardım eder yani düşmanlarınıza karşı size yardımcı olur.’’(5)
ياأيها الذين آمنوا إن تنصروا الله ينصركم أي إن تنصروا دين الله ينصركم على الكفار   ‘’ Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz o da size yardım eder…Yani eğer Allah’ın dinine yardım ederseniz o da size kafirlere karşı yardımcı olur.’’ (6)
أي : إن تنصروا دين الله ينصركم على الكفار ’’Yani Allah’ın dinine yardım ederseniz oda size kafirlere karşı yardımcı olur.’’(7)
____________________________

2-
حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ اُمَّهَاتُكُمْ
’’Sizin üzerinize anneleriniz haram kılınmıştır…’’ (8)

Cümledeki kelimelere göre mana :

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمْ : Size haram kılındı.
اُمَّهَاتُكُمْ : Anneleriniz.

*Soru: Annelerimizin haram kılınması ne demektir ? Onlarla aynı anda hayatta bulunmak mı ? Onlarla hacca gitmek mi ?Onları dinlememiz mi ?Anne ile çocuğunun evliliği haram kılındı lakin ’evlilik’ kelimesi bu ayette geçmiyor.Hadi gel bunu da yok say!

Tefsir:
حرمت عليكم أمهاتكم أي نكاح أمهاتكم

’’Sizin üzerinize anneleriniz haram kılınmıştır…Yani Annelerinizle nikahlanmanız haramdır.’’(9)
يعني بذلك تعالى ذكره : حرم عليكم نكاح أمهاتكم , ’’Bu ayetin zikri ile Allah teala şunu kast etmiştir ; Annelerinizle nikah size haram kılınmıştır.’’(10)
حرمت عليكم أمهاتكم أي : نكاحهن ’’Anneleriniz size haram kılındı yani : Onlarla nikahlanmanız (haram kılındı.)’’ (11)
____________________________

3-
وَجَاءَ رَبُّكَ
’’Rabb’inin buyruğu gelince…’’ (12)

Cümledeki kelimelere göre mana :

جَاءَ : Geldi.
رَبُّكَ : Rabbin.

*Soru : Rabbim nereye geldi ?Senin yanına mı benim yanıma mı ? Rab mekandan münezzeh değil miydi ?

Tefsir :

وجاء ربك أي أمره وقضاؤه ’’ Rabbin gelince yani onun emri ve hükmü gelince…’’(13)

____________________________

4-
مَنْ ذَا الَّذٖى يُقْرِضُ اللّٰهَ قَرْضًا
’’Kim Allah’a ödünç verirse…’’ (14)

Cümledeki kelimelere göre mana :

مَنْ ذَا الَّذٖى : Her kim
يُقْرِضُ اللّٰهَ قَرْضًا : Allah’a ödünç/borç verirse…

*Soru : Allah tealanın borca ihtiyacı mı var ? Neden ona borç vermemizden bahsediyor ?Parayı ne yapacak?
Cevap : Borçtan kastı para ya da altın gibi maddi değeri olan şeyler değildir ama siz çıkar şimdi metinde geçmiyor ve mantığıma uymuyor diyerek bu ayeti de inkara kalkarsınız !

Tefsir :

يحث تعالى عباده على الإنفاق في سبيله
’’Allah teala bu ayetle kullarını,kendi yolunda infaka teşvik ediyor.’’ (15)
____________________________

5- Harf haziflerine örnekler :

a- (16) بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Aslı : بإسم اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
Fark : Kelimenin aslında hemze vardır.Çok kullanıldığından kural olarak besmelede hemze hazf edilir.

b- (17)    يَا اَيُّهَا الْمُزَّمِّلُ
Aslı : يا أيها المتزمل
Fark : Kelimenin aslında fazladan bir te harfi vardır.Yani müzzemmil değil de mütezemmil’dir.Aynı durum Müddessir süresinin ilk ayetinde geçerlidir.(18)

c- (19)    اُجٖيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ
Aslı : دَعْوَةَ الدَّاعِي
Fark : Son kelimenin son harfi olan ayın’dan sonra bir ya harfi vardır.(20)

d- (21)   لَمْ يَلِدْ
Aslı : لَمْ يَوْلِدْ
Fark : Aslında vav harfi vardır.Aslı Yelid değil ’yevlid’ dir.(22)

e- (23)   يَوْمَ تَجِدُ كُلُّ نَفْسٍ
Aslı : توْجد
Fark : Kelimenin aslında vav vardır.’’Tevcidu’’

f-(24) اِنّٖى اَعِظُكَ
Aslı : أوْعظُ
Fark : Kelimenin aslında vav vardır.’’Ev’izu’’ (25)
____________________________

Konumuz olan hadis

لا يقل أحدكم يا خيبة الدهر فإن الله هو الدهر

İslamoğlu’nun tercümesi :
’’Sizden herhangi birisi ey zaman belanı bulasın demesin iyi bilin ki Allah dehrin (dehr: Zaman) ta kendisidir.’’ (26)

Şerh :

Araplar da Türkler ile aynı izahı yapmıştır.Yani onlar da ’Zamanın yaratıcısı’ diye tercüme yoluna gitmiştir,ilgili şahsın ifade ettiği gibi Muvatta’nın mütercimi hata yapmamıştır.Hatayı ilgili konuşmacı yapmıştır.Hadis metin ve senet yönünden sahihtir.Farklı kitaplardan, ilgili hadisin 6 farklı şerhine bakalım ;

1-
وفي لفظ لمسلم لا تسبوا الدهر فإن الله هو الدهر أي : إنكم إذا سببتم فاعل ذلك وقع السب على الله عز وجل ; لأنه هو الفاعل
’’Bu hadis,Müslim’de ’Allah’a sövmeyin çünkü o zamandır.’ lafzı ile geçmektedir.Yani siz sövdüğünüz zaman o sövme işi Allah’a raci olur nitekim zamanın yaratıcısı O’dur.’’ (27)

2-Buhari şerhi
أنه على حذف مضاف أي صاحب الدهر
’’O cümle muzafın hazfi üzeredir.Yani ’Dehrin/zamanın sahibidir.’ demektir.’’ (28)

3-Buhari şerhi
معناه أنا صاحب الدهر
’’Onun manası, ’Ben zamanın sahibiyim.’ dir.’’ (29)

4-Buhari şerhi
معناه أنا صاحب الدهر
’’Onun manası, ’Ben zamanın sahibiyim.’ dir.’’ (30)

5-Buhari şerhi
معناه أنا صاحب الدهر
’’Onun manası, ’Ben zamanın sahibiyim.’ dir.’’(31)

6-Müslim şerhi
فإنكم إذا سببتم فاعلها وقع السب على الله تعالى ؛ لأنه هو فاعلها
’’Çünkü siz dehrin yaratıcısına sövünce o sövme eylemi Allah’a gider.Nitekim dehrin yaratıcısı O’dur.’’(32)

____________________
DİPNOTLAR

1-Mebahis fi icazi’l Kur’an,s.45,D.Mustafa Müslim,İmam Muhammed bin Suudi’l İslamiyye Üniversitesi,2.Baskı,Riyad,1996;Medahilu İcazi’l Kur’an,Matbaatu’l Medeni,Kahire,2001;Prf.Dr.Yusuf Durrah el-Hadid,Nazmu’l Kur’an ve’l Kitab;Ayrıca bk.Sudan Üniversitesi,Dil Fakültesi ; Abdu’l Kerim Hatib,İcazu’l Kur’an fi Dirasati’s Sabikin,1.Baskı,1974,Daru’l Fikr ; el-Furkan fi beyani icazi’l Kur’an,Abdul Kerim b.Salih,Riyad,1.Baskı,2002
2-İbn Manzur,Lisanu’l Arab,Daru Sadr, Beyrut,1956,h-z-f mad. ; Zemahşeri,Esasu’l Belağa,tahkik : Muhammed Basil,Daru kutubi’l İlmiyye,Beyrut,3.c , h-z-f mad.
3-el-İzah fi ulumi’l Belağat vel Belağat ve’l Beyan ve’l Bedi’ ,Kazvini,s.182,Daru kutubi’l İlmiyye,Lübnan,1.Baskı,2003
4-Muhammed,7.Ayet
5-Tefsiru Beğavi,Daru Tayyibe,ilgili ayet, ey dinehu ve rasulehu… ala aduvviküm
6-el-Camiu li-Ahkami’l Kur’an,Kurtubi,Daru’l Fikr,İlgili ayet,ey in tensuru dinellahi yensurukum alel kuffari.
7-Şevkani,Fethu’l Kadir,Daru’l Marife,ilgili ayet
8-Nisa,23.Ayet
9-el-Camiu li-Ahkami’l Kur’an,Kurtubi,Daru’l Fikr,İlgili ayet,Nikahu ummehatiküm
10-Tefsir-i Taberi,İlgili ayet,Hurrime aleyküm nikahu ummehatikum
11-Şevkani,Fethu’l Kadir,Daru’l Marife,ilgili ayet
12-Fecr,22
13-el-Camiu li-Ahkami’l Kur’an,Kurtubi,Daru’l Fikr,İlgili ayet,ey emruhu ve kazauhu ; Şevkani,Fethu’l Kadir,Daru’l Marife,ilgili ayet;Tefsiru Beğavi,Daru Tayyibe,ilgili ayet
14-Bakara,245
15-İbn Kesir,Daru Tayyibe,ilgili ayet,2002
16-Fatiha,1
17-Müzzemmil,1
18-Bk.el-Camiu li-Ahkami’l Kur’an,Kurtubi,Daru’l Fikr,İlgili ayet
19-Bakara,186
20-Bk.Tefsiru Beğavi,Daru Tayyibe,ilgili ayet
21-İhlas,3
22-Bk.Tefsiru Hadaiki’r-ravhi ve’r-Reyhan Fi Ravabi Ulumi’l-Kur’an, Muhammed Emin Bin Abdullih El-Hareri, s.449,c.32,Daru Tavki’n Necat,1.Baskı,2001,Beyrut
23-Ali imran,30
24-Hud,46
25-Vav,kesra ile ya arasında bulunduğunda hazf edilir.Bk.Maksut,ilal bahsi.
26-Metin,İmam Malik’in Muvatta’sından alınmıştır.Kitabu’l Kelam,babu ma yukrahu minel kelam.Bu hadisin farklı varyantları vardır; لا يقولن أحدكم   يا خيبة الدهر   فإن الدهر هو الله ve   لا تسبوا الدهر فإن الله هو الدهر ve يسب ابن آدم الدهر   وأنا الدهر وبيدي الليل والنهار ve يؤذيني ابن آدم يسب الدهر وأنا الدهر   بيدي الأمر أقلب الليل والنهار Bu rivayetler ve daha geniş bilgi için bk.El-İstizkar, İbn Abdilberr,Daru Kuteybe,Dımaşk,1993;Buhari’de geçen (Tefsir,45/Casiye,4862 numaralı hadis) rivayet : يُؤْذِينِي ابْنُ آدَمَ يَسُبُّ الدَّهْرَ وَأَنَا الدَّهْرُ بِيَدِي الْأَمْرُ أُقَلِّبُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ Müslim’de geçen rivayet : يَسُبُّ ابْنُ آدَمَ الدَّهْرَ وَأَنَا الدَّهْرُ بِيَدِيَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ İbn Hibban’ın Sahih’indeki rivayet : يَسُبُّ ابْنُ آدَمَ الدَّهْرَ وَأَنَا الدَّهْرُ بِيَدِي اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ ; Nesai’nin Kübra’sındaki rivayet : قَالَ اللَّهُ تَبَارَكَ وَتَعَالَى يَسُبُّ ابْنُ آدَمَ الدَّهْرَ وَأَنَا الدَّهْرُ بِيَدِي اللَّيْلُ وَالنَّهَار ; A.B.Hanbel,Müsned : لَا يَسُبُّ أَحَدُكُمْ الدَّهْرَ فَإِنَّ اللَّهَ هُوَ الدَّهْرُ وَلَا يَقُولَنَّ أَحَدُكُمْ لِلْعِنَبِ الْكَرْمَ فَإِنَّ الْكَرْمَ هُوَ الرَّجُلُ الْمُسْلِمُ /İbn Arabi’nin Mucem’i : أَنَا الدَّهْرُ لِيَ اللَّيْلُ وَالنَّهَارُ   أُجَدِّدُهُ وَأُبْلِيهِ   وَأَذْهَبُ بِالْمُلُوكِ   وَآتِي بِالْمُلُوكِ
27-Adabu şer’iyye, Abdullah Muhammed b. Müflih el-Makdisi,Alemu’l Kütüb
28-İbn Hacer el-Askalani,Fethu’l Bari,Kitabu’l Edeb,Babu la tesubbuddehr,Daru Reyyan,1986
29-Umdetu’l Kari,Ayni,c.19,s.239, Daru kutubil ilmiyye,Beyrut,1.Baskı,2001
30-Hattabi,Alamu’l Hadis,3,1904,Ümmül Kura Üniversitesi,1.Baskı,1988
31-el-Tevzih li şerhi camii’s sahih,Siraceddin Ebi Hafs ömer b.Ali b.Ahmet el-Ensari el-Şafii,Darul felah,c.23,s.227,1.Baskı,2008,Vakıflar Bakanlığı-Katar
32-İmam Nevevi,Kitabu’l Elfazi mine’l edebi ve ğayriha,Daru’l Hayr,1996
__________________

Mustafa İslamoğlu’na ilk reddiyemiz için tıklayınız.

Bir yanıt bırakın

Yorum yapmak için giriş yapmış olmalısınız.