Ölüm Ve Ecel
«Öldürülen bir kimse, eceli İle ölmüştür. Ölüm de, (hayat gibi) bir varlıktır.
Ölüm, tıpkı hayat gibi Allah’ın bir yaratığıdır. Beşeriyet İçin, ölümü yaratmak, veya yok etmek İmkânsızdır.
Zira, Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır.
«O (Allah! Ölümü de, dirimi de yaratandır:.,»[162]
Öldürülen bir adam için, «daha fazla yaşayacaktı» denemez. Ölümün eceli (vakti), değişmez. Çünkü:
«O ecelleri gelince; ne bir saat geri bırakabilirler, ne öne alabilirler.» [163]
Kabir Azabı Kabirde Nimetlenmek Kabir Suali
«(Kabir azabından biri de) ateştir ki, onlar sabah, akşam arz olunacaklar. Kıyametin kopacağı gün de, “Firavun hanedanını azabın en çetinine sokun’ denilecek.»[165]
İbnü Abbas (R.A.) tan: Nebî (S.A.V.), iki kabrin yanından geçerken buyurdu ki:
«Muhakkak, bu ikisi de azap görüyorlar. Gördükleri azap da, çok büyük olan bir iş için değil. Onlardan birisi, idrardan sakınmaz ve temizlenmezdi. Diğeri ise, lâf getirip götürerek halkın arasını ifsat ederdi…»[166]
Âyet ve hadislerle sabittir ki, kabir azabı, haktır. Fakat, azabın keyfiyeti bize bildirilmemiştir.
«Ölü, idrak edemez; dolayısıyla azap mümkün değildir» diyenler kâfirlerdir. Zira, Allah’ın, cansız telâkki ettikleri maddeye, bu azabı hissedecek bir hassasiyet vermesi, kâinatı yoktan var eden Allah’ın kudreti yanında, hiç mesabesinde bir iştir.[167]
Öldükten Sonra Dirilme
«Öldükten sonra dirilmek, haktır.»
Allah buyuruyor:
«Sonra siz, kıyamet gününde tekrar diriltilip kaldırılacaksınız…»[168]
Şüphesiz ki; kâinatı yoktan var eden, kuru tanelerden hayat dolu bitkiler çıkartan, birer damla sudan canlılar meydana getiren Allah; öldükten sonra, kulları yeniden terkip etmeye kadirdir.
«Amellerin ölçülmesi, haktır.
Cenâb-ı Allah buyurmaktadır:
«Herkesin dünyada yapıp ettiğini tartmak da, o gün haktır.»[169]
«Ahîrette kula verilecek olan kitap, haktır.»
Bu kitapta kulların tâat (hayır) lan ve hataları bildirilir:
«…Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, neşredilmiş olarak kendisine kavuşacak.»[170]
«Artık kitabı sağ eline verilmiş olana gelince; der ki: ‘Alın okuyun kitabımı. Çünkü ben hakikaten hesabıma kavuşacağımı zannetmiştim (bitmiştim)’,
«Kitabı sol eline verilmiş olana gelince; o da der ki: ‘Ah keşke benim kitabım verilmeseydi’.»[171]
«(Kitabı sağ eline verilen kimse) kolayca bir hesap ile muhasebe edilecek o.
«Ama kitabı arkasından (solundan) verilen kimse; derhal helakini temenni edecek, o şiddetli ateşe girecek.»[172]
«Ahirette, Allah’ın kullarına sual sorması, haktır.» [173]
Kevser Havuzu
«Kevser havuzu haktır.
Cenâb-ı Hak buyurur:
«(Habibim) Biz sana, hakikaten, kevseri verdik.»[174]
Resulü Ekrem ise; şöyle buyurmuşlardır;
«Benim havzım, bir aylık yoldur. Onun suyu, sütten daha beyazdır. Onun kokusu, miskten daha güzeldir. Bardakları, semanın yıldızları gibidir. Ondan içen kimse artık ebediyyen susamaz.»[175]
Sırat Köprüsü
«Sırat köprüsü, haktır»
Bu, Cehennem üstüne kurulmuş bir köprüdür. Cennetlikler geçer; cehennemliklerin ayağı kayar.
Peygamberimizin bildirdiğine göre:
«…Mü’minler sıratı göz açıp yumuncaya kadar (kısa bir zamanda): şimşek gibi, rüzgâr gibi, kuş gibi, ata veya (diğer) binitlere binmiş gibi geçerler…»[176]
Cennet Ve Cehennem
«Cennet ve Cehennem, haktır. Cennet ve Cehennem, yaratılmıştır ve şu anda da mevcutturlar.»[177]
«Ey Âdem, sen eşinle beraber Cennette yerleş…»
Ayrıca, Cennet ve Cehennemin hazırlandığını bildiren âyetler vardır:
«O (Cennet), takva sahipleri için hazırlanmıştır.»
«O (Cennet), Allah’a ve Peygamberine iman edenler için hazırlanmıştır..»[179]
«O (Cehennem ateşi) kâfirler için hazırlanmıştır.. [180]
«Cennet ve Cehennem sonsuzdur. Hiç bir zaman yok olmazlar ve içindekiler de yok olmayacaklardır.»
Cenâb-ı Allah buyuruyor:
«Onlar (iman edip de iyi işler yapanlar), orada (Cennetlerde) ebedî kalıcıdırlar.»[181]
«Onlar (o inkâr edip kâfir olanlar ve zulmedenler), orada (Cehennemde) ebedî kalıcıdırlar.»[182]
Günahkâr Mümin Cehennemde Ebedî Kalmaz
«Büyük günah işlemiş olan mü’minler (tövbe etmeden ölseler dahi), Cehennemde ebedî kalmayacaklardır.»
Allah buyuruyor:
«Allah, mü’min erkeklerle mü’mîn kadınlara da -kendileri içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere- altlarından ırmaklar akan Adn Cennetlerini ve çok güzel meskenler vaat etti.»[183] [162] El-Mülk Sûresi ayet. 2.
[163] El-A’raf Sûresi, âyet. 34.Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 127.
[164] Kabirde Ölüye Rabbi, Dini ve Peygamberi hakkında meleklerin sorduğu sorular. [165] El-Mü’min Sûresi, âyet. 46. [166] Buhari 4/55; Müslim. 2/34; Ebu Davtıd. 1/11; Tirmizi 1/53; Nesâl 1/26; îbnü Mace. 1/26. [167] Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 128-129. [168] El-Mü’min Sûresi, âyet. 16. [169] El-A’raf Sûresi, âyet. 8. [170] El-îsra Sûresi, âyet. 13. [171] El-Haakka Sûresi, âyet. 19-20, 25. [172] El-İnşikak Sûresi, âyet. 8, 10-12. [173] Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 129-130. [174] El-Kevscr Sûresi, âyet. I. [175] Buhari 81/52; Müslim. 43/9; Tirmizî 35/15; Mace, 37/36.Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 130.
[176] Buhari 97/24; Müslim. 1/81; Tirmizî 36/20.Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 131.
[177] El- Bakara Sûresi, âyet. 35; Et-A’raf Sûresi. Ayet. 19. [178] Ali İmran Sûresi âyet. 113. [179] El-Hadid Sûresi, âyet, 21. [180] El-Bakara Sûresi, âyet. 24. [181] En-Nisa Sûresi, âyet. 122. [182] En-Nisa Sûresi, âyet. 169.Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 131-132.
[183] Et-Tevbe Sûresi, âyet. 72.KAYNAK : Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid