Kelime manası olarak bilgi sevgisi,bilgelik anlamı taşımaktadır.Tabi pek çok filozof kendisine has tanımlar yapmıştır.
Felsefe gerekli midir?
El Kindi’den başlıyoruz.(ilk İslam filozofu kabul edilir)’’Eğer felsefe gereksizdir.’’derlerse bana bunu ispatlasınlar ki inanayım ama unutmasınlar eğer ispatlarlarsa felsefe yapmış olacaklardır.Bu durum da içinden çıkılmaz bir durumdur ki kişi ilk sözüyle muhalif düşmüş,kendi kendini çürütmüş olur.demek ki felsefe gereklidir!’’
Gazali ise felsefe gereksizdir diyerek dogmalığın yeterli olacağını savunmuştur.
İbn Rüşt ise Gazali’yi eleştirip’’onun sözleri bile felsefe kokuyor haberi yok.’’demiştir.mademki dinimiz akıl dini öyleyse dogmalığa yer yoktur.Kitabımız çoğu yerde buna işareten ve mealen ‘’hala düşünmüyor musunuz,hala akıl erdirmiyor musunuz.’’buyurmaktadır.yani İbni Rüşt’e göre felsefe gereklidir.halk sadece duyularla edinilen algı derecesinde kalır.felsefe ise bu duyularla edinilen algıya bir de ispat katar ki asıl yol da budur.Dinin yolu da budur.
İbn Haldün : ‘’Felsefe şeriate ters düşer.’’ İbn Haldün tıpkı Gazali gibi kelama ve dine dayalı bir felsefeyi hoş görür.
Ahmet B.Hanbel,Davut Zahiri,İbn Kayyim El Cevzi,İbn Teymiyye bu bilginlerin tamamı felsefeyi eleştirmiştir.
Riyazussalihin yazarı İmam Nevevi,felsefe ve mantığı tamamen reddetmiştir.
Allame Suyuti de felsefeye karşı tutum almıştır.
Mutezile mezhebiyse felsefe ve mantığı kabul etmiştir.
Eş’ari ve Maturidi mezhebine gelince ; aşırılıktan uzak,akılcı bir felsefe tutmuşlar ve ehli sünnete İmam Eş’ari’nin felsefeyi soktuğu kabul görmüştür.
F.Razi ise felsefeyi silah olarak görmüştür.Doğru tutum da budur.Nitekim felsefe karşıtlarına cevap,El Kindi’den gelmiştir.
Said Nursi ise inkâra gitmeyen felsefeye sözüm yok derken ateistliğe götüren,felsefenin uçmuş kanadını sapıklık olarak adlandırmıştır.
Esasen mantık,düşünce gücümüzü sağlamlaştırır,doğrulaştırırken felsefe de düşünce gücümüzü arttırır.Yani düşünce yeteneğimiz gelişir ama doğru mu eğri mi orası hiç belli olmaz.gerçi şu da bir gerçektir ki mantık düşüncelerimizi sağlamlaştırır,doğrulaştırır,denir ama kimin doğrusuna ulaştırır?Her şey görecelikten ibaretken ‘’doğru’’diye bir şeyden söz etmek’’ imkansız’’kelimesinin dostu olmuştur.(bu konu ilerde başlı başına işlenecektir.) İşin aslı şu ki yunan felsefesinin getirdiği şüphelerden kurtulmak adına felsefe öğrenmek son derece önemlidir hatta bazı yazarlara göre vaciptir.İslâm’a davet etme noktasında,felsefeden yoksun olan kendini dini düşüncede ileri sanan pek çok hocamız,çoğu noktada takılıp kalmıştır.nedeni ise felsefenin ne olduğunu bile bilmeden direk reddetmeleridir.hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyde yorum yapmak cahilliktir. ‘’ Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.’’(Nahl : 56) ayeti de işin ehli yani konu da sahibi olmayanın söz söylemeye hakkı olmadığına delildir.öyleyse her bildiğimizi söylemeyelim ama her söylediğimizi bilelim,kaidesince hareket etmeliyiz.