Kuranda Harut ve Marut Öyküsü
“Ellerinde olanı doğrulayan bir peygamber Allah katından onlara gelince, kitap verilenlerden bir takımı, bilmiyorlarmış gibi, Allah’ın kitabını arkalarına attılar. Şeytanların Süleyman’ın hükümdarlığı hakkında söylediklerine uydular. Oysa Süleyman kafir değildi, ama insanlara sihri öğreten işeytanlar kafir olmuşlardı.
Babil’de, melek denilen Hârût ve Mâruf a bir şey indirilmemişti. Bu ikisi “Biz sadece imtihan ediyoruz, inkar etme” demedikçe kimseye bir şey öğretmezlerdi. Bu ikisinden koca ile karısının arasını ayıracak şeyler öğreniyorlardı. Oysa Allah’ın izni olmadıkça onlar kimseye zarar veremezlerdi.Kendilerine zarar verecek, faydalı olmayacak şeyler öğreniyorlardı. And olsun ki onu satın alanın ahiretten bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şeyin ne kötü olduğunu keşke bilselerdi! Onlar inanıp Allah’a karşı gelmekten
sakinsalardı, Allah katından olan sevap daha hayırlı olurdu. Keşke bilselerdi!” [2]
Öykü Île İlgili İsrailiyyat Haberler:
Haber nakledenler Hârût ve Mârût öyküsü ile ilgili bir sürü israiliyyat haberler anlatmışlardır. Tefsirciler de bu rivayetleri görmüş, hoşlarına gitmiş, tefsirlerine doldurmuşlar ve Allah’ın kelamını onlarla tefsir etmişlerdir.
Bu batıl rivayetler özetle şöyledir: Read More»