”İsrail’e kim atom bombası atarsa Gökkubbeyi başına geçiririz”
”onlar benim kardeşim.”
”Bizim kaynağımız Kuran ve Tevrattır.”
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ Hucurat süresi 10 . ayet.Ancak – sadece – yalnızca müminler kardeştir.Ne o Mümin derken Yahudiler mi Budistler mi kast ediliyor ?Yoksa Müslümanlar mı ?
http://www.youtube.com/watch?v=qBW02h8hTKg
Prof.Dr.Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir, Risale Yayınları
“Müminler ancak kardeştirler.” ayetinde teşbih-i beliğ vardır. Benzerlik yönü (vech-i şebeh) ile teşbih edatı hazfedilmiştir. Bunun aslı şöyledir: Müminler birbirlerini sevmede kardeş gibidirler.
Dinde, akidede ve ebedî hayatı gerektiren iman konusunda “Müminler ancak kardeştirler.” Din kardeşliği, soy kardeşliği ve arkadaşlıktan çok daha kuvvetli ve devamlıdır. Bu söz iki müslüman grubun arasını düzeltme emrinin illetini beyan etmektedir.
Nüzul Sebebi:
“Eğer müminlerden iki zümre birbiriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin.” ayetinin (9. ayet) nüzul sebebiyle ilgili olarak Buhari, Müslim, Ah-med, İbni Cerir ve diğerleri Enes b. Malikten şöyle rivayet etmektedirler:
Rasulullah’a (s.a.) “Ya Nebiyyallah! Abdullah b. Ubeyy’e gitseniz.” denildi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.) bir eşek üzerinde diğer müslümanlar da yürüyerek ona doğru yola çıktılar, gübrelenmiş bir araziden geçerken eşek bevletmişti. Abdullah b. Ubeyy “Onu benden uzaklaştırın. Vallahi onun pis kokusu beni rahatsız ediyor.” dedi Bunun üzerine Abdullah b. Ra-vaha “Allah’a yemin ederim ki onun eşeğinin sidiği senden daha iyi kokmaktadır.” dedi. Abdullah’a kavminden bir adam arka çıktı. Her birine kendi arkadaşları arka çıkınca hurma dalları, elleri ve ayakkabılarıyla kavgaya tutuştular. Bunun üzerine Allah Tealâ “Eğer müminlerden iki zümre birbiriyle savaşırsa aralarını düzeltin.” ayetini indirmiştir.
Denilmiştir ki: Rasulullah (s.a.) hastalığında Sa’d b. Ubade’yi ziyarete gidiyordu. Yolda Abdullah b. Ubeyy’e rastladı. Abdullah b. Ubeyy bir şeyler söyledi. Abdullah b. Ravaha onun söylediklerini kabul etmedi. Her birine kendi adamları taraf çıkınca birbirleriyle kavga ettiler. Bunun üzerine ayet nazil oldu. Rasulullah (s.a.) nazil olan ayeti onlara okuyunca anlaştılar. İb-ni Ravah’a Hazrec kabilesine, İbni Ubeyy ise Evs kabilesine mensup idi.
İbni Cerir ile Ebni Ebi Hatim Suddi’nin şöyle söylediğini rivayet etmişlerdir:
Ensar’dan İmran isimli bir adam vardı. Bu zat Ümmü Zeyd isimli kadını nikâhı altında bulunduruyordu. Karısı ailesini ziyaret etmek isteyince kocası ona engel oldu. Kadının ailesinden hiç kimse girmesin diye kadını bir odaya hapsetti. Kadın ailesine haber gönderdi. Bunun üzerine kadının kabilesi geldi ve onu götürmek istediler. Adam da kendi kavminden yardım istedi. Onlarda gelip kadını ailesinden ayırmak isteyince aralarında bir kavga başladı. İşte onlar hakkında bu ayet nazil olmuştur. Rasulullah (s.a.) onlara elçi gönderdi, aralarında sulh yaptı; onlar da Allah’ın hükmüne döndüler.
İbni Cerir Hasan-ı Basri’den şöyle dediğini rivayet etmektedir: İki kabile arasında husumet meydana gelmişti. Allah’ın hükmüne çağırıldıklarında ona icabet etmekten yüz çevirdiler. Bunun üzerine “Eğer müminlerden iki zümre birbiriyle savaşırsa aralarını düzeltin.” ayeti nazil olmuştur.
İbni Cerir Katade’nin şöyle dediğini rivayet etmektedir: Bize anlatıldığına göre bu ayet aralarındaki bir hak sebebiyle husumetleşen Ensar’a mensup iki adam hakkında nazil olmuştur. Biri aşireti kalabalık olduğu için “Ben onu zorla alırım” demiştir. Diğeri onu Rasulullah’ın (s.a.) hükmüne çağırınca bunu kabul etmemiş, bu anlaşmazlık karşılıklı itişip kakışmaya kadar varmıştır. Hatta birbirlerine elleriyle ve ayakkabılarıyla vurmuşlardı. Fakat kılıç çekmemişlerdi.
Kısaca nüzul sebepleri çok çeşitli olabilir. Ancak anlatılan olaylar birbirlerine benzemektedir
Ebu Cafer Muhammed b. Cerir et-Taberi, Taberi Tefsiri, Hisar Yayınevi :
Âyet-i kerimede, mümilerin ancak kardeş oldukları bildirilmektedir. Peygamber efendimiz bu kardeşliğin nasıl olduğunu ve neler icabettirdiğini çeşitli hadis-i şeriflerinde beyan etmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır.
Abdullah bin Ömer, Resulullah (s.a.v.)in şöyle buyurduğunu rivayete diyor:
“Müslümna müslümamn kardeşidir. O, kardeşine zulmetmez onu sahipsiz bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacına koşacak olursa Allah da onun ihtiyacını giderir. Kim müslüman kardeşinin bir sıkıntısını giderecek olursa Allah da onun kıyamet gününün sıkıntılarından bir sıkıntısını gidenniş olur. Kim bir müslümamn kusurunu örterse Allah da kıyamet gününde onun ayıbını örter.