• İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
  • İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
FETVALAR
Browse:
  • Home
  • FETVALAR
  • Alkollü İlaçların Kullanımı

Alkollü İlaçların Kullanımı

by Admin in FETVALAR
Tags: alkollü ilaç kullanmak haram mıdır, alkollu-ilac-kullanmak caiz mi, alkollu-ilac-kullanmanın dindeki yeri, dinde alkollü ilaç kullanımı, zarureten alkollü ilaç kullanmak

Soru:

İngiliz ilaçlarının[262] yaygın bir şekilde kullanıldığı günü­müzde, sıvı her ilacın bileşiminde alkol (şarabın ana madde­si) bulunmaktadır. Ben, bu gibi ilaçlardan sakınıyorum. Ama şunu da unutmamak gerekir ki, Kur’an-ı Kerim’de hamr’ın haram kılınmasıyla ilgili hükümdeki ” hamr” söz­cüğünün anlamı sarhoşluk verici şey olarak alınırsa ilaçtaki alkol sarhoşluk vermeyecek ölçüde az olmakta ve herhangi bir kimse ilacı, ne sarhoş olmak amacıyla kullanmakta ve ne de bu bileşimdeki alkolü kendisi için helal kılmaya çalışmak­tadır. Eğer bu şekilde ince elenip sık dokunursa tost ekmeği­nin[263] hamuru mayalanırken biraz alkol oluşmakta, şişeler­de satılan şerbetlerde de [264] ister istemez bir miktar alkol bu­lunmaktadır. Hatta iyice olgunlaşmış üzümlerde de alkol meydana gelmektedir. Bu gibi durumlarda hiçbir haramlık sebebi göze çarpmadığı halde, neden sadece ilaca alkol katıl­ması üzerinde bu kadar fazla duruluyor?

Yine “hamr”ın mânâsı eğer dil itibarıyla üzüm şarabı olarak alınırsa, alkol üzüm şarabı değildir. Bu yüzden İngiliz ilaçlarının nâcaiz olmaması gerekir. Lakin ulema böyle ilaç­ların söz konusu olmadığı bir zamanda öyle katı fetvalar ver­mişlerdir ki, bugün bu fetvaları bazı yerlerde ulgulamaya kalktığımızda büyük güçlüklerle karşı karşıya kalmaktayız. Şunu da unutmamak gerekir ki, bugün Yunan ilaçlarım doğru-dürüst bir şekilde bulmak da oldukça güçleşmiştir. En muttaki Yunan ilacı eczacısı bile inci şurubunun içine inci yerine sedef katmaktadır ve dahası; halk, daha fazla gelişti­rilmiş İngiliz tıbbı ve cerrahi uzmanlarına rağbet gösterir­ken, onlar itibarlarını korumak için Yunan ilaçlarını tavsiye ederek daha dindar gözükmek istemektedirler. Bütün bo­yutlarını göz önünde tutarak görüşlerinizi açıklayabilir mi­siniz?

Cevap:

“Hamr” her ne kadar üzüm şarabına deniyorsa da, bun­dan kasıt sarhoşluk veren herşeydir. Nitekim hararın tanımı; “aklı, kaybettiren herşey harardır’ şeklinde yapılmıştır. Yine şeriatta şu usul de belirlenmiştir: “Çoğu sarhoşluk ve­ren şeyin azı da haramdır.” Bu az miktarın haramlığı sar­hoşluk vermesinden dolayı değildir. Bunun asıl sebebi, o az miktarın kullanılması sebebiyle insanın içinde haramlara karşı mevcut olan iğrenme ve hassasiyetin ortadan kalkma­sından ya da en azından zayıflamasından dolayıdır.

Yine tüm içkilerde asıl sarhoşluk veren şeyin, sadece al­kol olduğu bilimsel açıdan doğrulanmıştır. Bu yüzden ne şe­kilde olursa olsun onun kullanılması caiz değildir. Tabii ki, tıp ilminin gelişmesinin bir süredir müslüman ülkelerde durmuş olduğu, modern zamanda bu ilmin tüm ilerlemesi­nin haram-helal farkı gözetmeyen kişilerin elinde bulundu­ğu ve bu kişilerin yeni devrin çoğu tesirli ilaçlarında alkolü iyi bir çözücü olarak keşfedip yaygın bir şekilde kullandıkla­rı bir durumda fertler için bir zorunluluk hali ortaya acık­mıştır.

Şeriat, herhangi bir kimseden sıhhatini ve hayatım koru­mada sadece belli bir zamana kadar üretilmiş ilaçları kullanmasını, o zamandan sonra üretilmiş ilaçlar ne kadar kullanışh ve faydalı olursa olsun, onlardan uzak kalmasını; kendini tehlikeye atmamasını ister. Bu yüzden fertler, bu gi­bi kaynaklan, zorunluluk üzerine haramlık sebebi var olma­sı halinde bile, kendi hayatlarını korumada kullanabilirler. Ne ki, müslümanların tamamı genel olarak tıb ilmi ve eczacı­lığın modern gelişmelerini İslâmlaştırmak yolunda topluca gayret göstermedikçe bu günahın sorumluları olarak kala­caklardır.

Modern tıb ilmini ve eczacılığı İslâmlaştırmak sözüyle şunu kastediyorum: Tıb ilminin halen mevcutolan ve gele­cekteki gelişmeleri İslâm ahlâkı usullerine bağlı kılınmalı ve eczacılığın şimdi mevcut olan ve gelecekteki gelişmelerini içeren kaynakları bütünüyle İslâmî kalıplara dökülmelidir. Bu iş toplumsal bir çalışmayla olmadığı takdirde fertler zo­runluluk ya da çaresizlik sebebiyle muaf olmaya devam ede­cekler ama cemaatin amel defterine sürekli günah yazılma­ya da devam edecektir. Toplumsal günahların şu özelliği vardır: Bu günah sebebiyle bireysel olarak fertler zorunlu­luk hali kapsamına girmekte ama toplumsal olarak tüm ce­maat günahkâr olmaktadır![265
[262] Hind Yarımadasında yeni usûl (kimyasal) ilaçlar İngiliz ilacı, eski usûl (ta­bii, bitkisel) ilaçlarsa Yunan ilacı olarak bilinmektedir. (Çev.)

[263] Hind yarımadasında ‘dabil roti’ diye biliniyor. (Çev.)

[264] Meşrubatlar kastediliyor (Çev.)

[265] Tercüman’ul Kur’an, Receb, 1365/Haziran, 1946
KAYNAK : Mevdudi,Fetvalar

AdminPost author

Merkez-i Delil

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

You must be logged in to post a comment.

Takvim

Ocak 2023
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
« May    

Add some widgets to this area!

Ulumulislam.com 2022 Sanal Medrese

WhatsApp ile görüşelim