Çoğu kişinin zannettiği üzere Allah’ın sadece 99 tane mi ismi var ?Yoksa bu bilgi yanlış mı ?Bu konudaki deliller nelerdir ? Bu konudaki görüşler nelerdir ? Bu konuda hangi kaynaklara bakabiliriz ?
Yazının tamamı 14 sayfadır.Yazının tamamına sahip olmak için aşağıda yer alan ” esmaul husna” yazısına tıklayınız.
özet :
Konu ile ilgili delillerden bazıları Ayet :
وَلِلّٰهِ الْاَسْمَاءُ الْحُسْنٰى (A’RAF suresi 180. ayet) (Resmi: 7/İniş:39/Alfabetik:9)
Hadis :
لله عز وجل تسعة وتسع نٌ اسما مائة غ رٌ واحد من أحصاها دخل الجنة – مسند أحمد بن حنبل
لله تسعة وتسع نٌ اسما من أحصاها دخل الجنة – أحمد بن محمد بن منصور العال البوشنجً
لله عز وجل تسعة وتسعون اسما مائة إلا واحدا من أحصاها كلها دخل الجنة – مسند أحمد بن حنبل
لله تسعة وتسعون اسما مائة إلا واحدا من أحصاها دخل الجنة وتر حٌب الوتر – أحمد بن حنبل
لله تسعة وتسع نٌ اسما مائة غ رٌ واحد من أحصاها دخل الجنة وتر حٌب الوتر
………….
Cenab-ı Hakk’ın isimlerinin tamamı kesin olarak bilinmemektedir. Bazı âlimler Esmâ-i Hüsnânın bin kadar olduğunu beyan ederler. (bk. İbn Kesir, Alusî, Araf, /180. ayetin tefsiri). Nitekim, Peygamberimiz (a.s.m.) Cevşenü’l Kebîr isimli hususî duasında Rabbine bin bir isim ve sıfatla niyaz etmektedir. Allah’ın dört bin isminin olduğunu söyleyen alimler olduğu gibi (bk. Alusî, a.g.e). Allah’ın beş bin kadar isminin olduğunu söyleyenler de vardır. (bk. İbn Kesir, Fatiha’nın tefsiri) Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) : “Huu”, ilm-i nahiv’e zamir, ilm-i tasavvufa göre isimdir. Hiçbir isim yoktur ki âhiri ‘vâv’, mâkabli mazmum (sonu vâv harfi ve öncesi de ötüre) olsun. Ancak ‘Huu’ ism-i şerifi müstesnadır. O da Hazret-i Mevlâ’ya mahsus bir isimdir…
………..
‘‘ Allah, Rahmân (esirgeyen), Rahîm (bağışlayan), Melik (buyrukları tutulan),Kuddûs (noksanlıklardan arınmış), Selâm (yaratıklarını selâmette kılan),Mü’min (inananları güvenlikte kılan), Müheymin (hükmü altına alan), Azîz(ulu, galip), Cebbâr (dilediğini zorla yaptırma gücüne sahip olan), Mütekebbir(yegâne büyük), Hâlik (yaratıcı), Bârî (eksiksiz yaratan), Musavvir (her şeyeşekil veren), Gaffâr (günahları örtücü, mağfireti bol), Kahhâr (isyankârlarıkahreden), Vehhâb (karşılıksız veren), Rezzâk (rızıklandıran), Fettâh (hayır
kapılarını açan), Alîm (her şeyi bilen), Kabız (ruhları kabzeden, can alan), Bâsıt(rızkı genişleten, ömürleri uzatan), Hâfıd (kâfirleri alçaltan), Râfi‘ (müminleriyükselten), Muiz (yücelten, aziz kılan), Müzil (değersiz kılan), Semî‘ (işiten),Basîr (gören), Hakem (hükmedici, iyiyi kötüden ayırt edici), Adl (adaletli), Latîf
(kullarına lutfeden), Habîr (her şeyden haberdar), Halîm (yumuşaklık sahibi), Azîm (azametli olan), Gafûr (çok affedici), Şekûr (az amele bile çok sevapveren), Alî (yüce, yüceltici), Kebîr (büyük), Hafîz (koruyucu), Muhît (kuşatan),Rezzâk (rızıklarını yaratıcı), Hasîb (hesaba çeken), Celîl (yücelik sıfatlarıbulunan), Kerîm (çok cömert), Rakýb (gözeten), Mücîb (duaları kabul eden),Vâsi‘ (ilmi ve rahmeti geniş), Hakîm (hikmet sahibi), Vedûd (müminleri seven),Mecîd (şerefi yüksek), Bâis (öldükten sonra dirilten ve peygamber gönderen),Şehîd (her şeye şahit olan), Hak (hakkın kendisi), Vekîl (kulların işlerini yerinegetiren), Kavî (güçlü, kuvvetli), Metîn (güçlü, kudretli), Velî (müminlere dost veyardımcı), Hamîd (övgüye lâyık), Muhsî (her şeyi sayan, bilen), Mübdî (herşeyi yokluktan çıkaran), Muîd (öldürüp yeniden dirilten), Muhyî (hayat veren,
dirilten), Mümît (öldüren), Hay (diri), Kayyûm (her şeyi ayakta tutan), Vâcid (istediğini istediği anda bulan), Mâcid (şanı yüce ve keremi çok), Vâhid (bir), Samed (muhtaç olmayan), Kadir (kudret sahibi), Muktedir (her şeye gücü yeten), Mukaddim (istediğini öne alan), Muahhir (geri bırakan), Evvel
(başlangıcı olmayan), Âhir (sonu olmayan), Zâhir (varlığı açık olan), Bâtın (zâtve mahiyeti gizli olan), Vâlî (sahip), Müteâlî (noksanlıklardan yüce), Ber (iyiliğiçok), Tevvâb (tövbeleri kabul edici), Müntakim (âsilerden intikam alan),
Afüv(affedici), Raûf (şefkati çok), Mâlikü’l-mülk (mülkün gerçek sahibi), Zü’l-
celâli
ve’l-ikrâm (ululuk ve ikram sahibi), Muksit (adaletli), Câmi‘ (birbirine zıt şeyleribir araya getirebilen), Ganî (zengin, kimseye muhtaç olmayan), Muğnî(dilediğini muhtaç olmaktan kurtaran), Mâni‘ (istediği şeylere engel olan), Zâr(dilediğini zarara sokan), Nâfi‘ (dilediğine fayda veren), Nûr
(aydınlatan), Hâdî(hidayete erdiren), Bedî‘ (çok güzel yaratan), Bâký (varlığı sürekli olan), Vâris(mülkün gerçek sahibi), Reşîd (yol gösterici), Sabûr (çok
sabırlı)
…