İLM-Î FERAİZ İLE İNTİKAALÂTA AİT SUALLER VE CEVAPLAR
YİRMİ SORUDA FERAİZ İLMİ
1-S : İlm-i Ferâiz neden bahsede r? C-Ferâiz ilmi, ölülerin teriklerine taallûk eden haklardan ve bu terikelerin vârisler arasında muayyen sehimler üzerine taksiminden bahseder.
2-S : Fe râiz ne demekti r? C-Ferâiz t a’bîri farzın ve farîzanın cem’idir ve farz ise lûgatta takdir, beyân ve bir şey in cüz’ü ma’nâsınadır. Istılahta : îfâsı nass-ı şer’i ile sarâhaten beyân buyurulmuş olan dîni bir vazîfe demek olduğu gibi ilm-i ferâize naz aran da vârisler için mukadder olan hıssa, nasîb sehim demekt ir.
3-S : Terike neden ibârettir? C-Terike, bir ölünün kendisine âit bulunmuş olmak üzere bırakmış olduğu maldan ibârettir.
4-S : Vefât eden bir kimsenin terikesine hangi haklar taallûk eder? C-Sırasiyle şu dört hak taallûk eder -Techîz ve t ekfini. 2-Borçlarının ödenmesi. 3-Vasiyyetlerinin tenfîz i. 4-Bâki t erikesinin vârisleri arasında taksimi.
5-S: İrse nâi l iyyet için, yâni bir ölünün terikesine vâri s olmak i çin kaç sebep vardı r? C-Üç sebep vardır: Birincisi karâbet , ikincisi, nikâh, üçüncüsüde velâdır.
6-S : Vâri s olmaya ne gibi şeyler mâni ‘dir? C-Köle veya câriye bulunmak, müverrisi olacak şahsı öldürmek, dince iht ilâf, dârca iht ilâf, irt idâd gibi şeyler irse mâni’dir. Müslümanların arasında iht ilâf-ı dar tevârüse mâni’ değildir. Müslümanlardan başka milletler arasında da iht ilâf-ı din, birbirine vâris olmalarına mini’ olmaz. Çünkü onlar bir millet say ılırlar.
7-S: İrs (= mi ras) ne demekti r? C-İrs, bir ölünün t erikesinden karîblerine İnt ikaal eden maldan ibâret t ir. Buna müst ahik olana “vâris, vârise” denir. Cem’i veresedir. Ölüye de “müverris” denildiği gibi bırakt ığı mala da “mevrûs” denilir. Böyle bir mala nâiliyyet e de “verâset , t evârüs” ıt lak olunur.
8- S : S ehm neden ibârettir? C-Sehm, hıssa demekt ir. Yâni t erikeden vârislere düşen nısıf, sülüs, rubu’ gibi muay yen mikdar maldan ibâretdir. Cem’i ‘ilhâm” dır. Mikdarları şer’an t a’yîn edilmiş olan hıssalara da “sihâm-ı nefrûza” denilir.
9-S: Asl -ı mes’ele ne demektir? C-Bu, bir mirâs mes’elesinde sehimlerin mahreci olan, sehimleri ihat a eden mikdar demekt ir. Meselâ : bir ölünün bir z evcesiy le bir de oğlu bulunsa, mes’ele-i irsîyyelerinini mahreci sekiz olur. Bundan biri zevcey e’ yedisi de oğula âlt bulunur. Binâenaleyh burada asl-ı mes’ele sekizden ibâret t ir.
10-S: Temâsül ne demekti r? C-Temâsül, iki adedin biri birine müsâvî olmasıdır. Dörd adedinin dört adedine müsâvât ı gibi.
11-S : Tedahül neden ibâre tti r? C-Tedâhül, iki adedden birinin diğeriyle t amamen t aksîmi kaabil bulunmasıdır. Üç ile dokuz adedleri gibi. Çünkü dokuz adedi, üç ile bilâkesr taksimi kaabildir.
12-S: Te vâfuk ne demektir? C-Tevâfuk, iki adedden birinin diğeriyle t aksimi kaabil olmay ıp üçüncü bir adet ile kaabil-i t aksim bulunmasıdır. Bu üçüncü adet , o iki adedin kaasım-ı müşt erek! bulunmuş olur. (4) ile (10) adedi gibi ki, bunların kaasım-ı müş terekleri ikidir. (ort ak bölen) Şöyle ki: (10) adedi (4) adedine t aksim edilir, sonra da (4) adedi, hâric-i kısmet kalan (2) adedine t aksim edilir: (10/4=2 ve 4/2=2).
13-S : Tebâyün nedi r? C-Tebay ün, iki adet arasında birden başka kaasım-ı müşt erek bulunmamakt ır. Dokuz ile on adet leri gibi. Çünkü bu iki adedin büyüğü küçüğüne t aksim edilince kesr, vâhîde müncer olur,
14-S : Adedlerin vakfı neden ibâretdi r? C-Adet lerin vekfı, iki adedden her birinin kaasım-ı müş t erekleriy le taksim edilmesinden hâsıl olacak hâric-i kısmetden ibâretdir. Meselâ (15) ile (10) adedlerinin kaasmı-ı müş terekleri (5) adedidir. Bunlardan. (15) adedi, beş ile t aksim edilince hâric-i kısmet (3) eder. Kezâlik: (10) adedi de (5) ile t aksim edilince haric-i kısmet (2) eder. Bu halde üç adedi; onbeşin, iki adedi de on’un vekfı olmuş olur. Böyle olunca da bu iki adet arasında muvafakat -ı bi’l-hums (=beşte bir) nisbet inde t evafuk bulunmuş olur. Çünkü onbeşin humsu (=beşde biri) (3), on adedinin humsu da (2) dir.
15-S : Adi le ne demekti r? C-Adile, bir mes’ele-i irsiy ye’dir ki, bunda ashâb-ı feraizin sehimleriyle mes’elenin mahreci müsâvi olur. Veya bunların sehimleri mes’elenin mahrecinden noksan olursa da aralarında asabe bulunmakla bakiyi ihraz edip yine sehimleriyle mahrec arasında müsavat husûle gelir. İki misâl: rubu 1 bâki 1 M——————————————————esele 4: âdile zevc 1 ibn 2 bint 1 nısıf 3 südüs 1 ve baki 2 M——————————————————esele 6: âdile bint 3 eb 3
16-S: Avl iyye neden ibâretti r? C-Avliyy e, bir irs mes’elesidir ki, bunda ashâb-ı feraizin mecmû-ı sehimleri, mes’elenin mahrecinden ziyade olur. Bir misal: nısıf 3 sülüsân 4 M——————————————————esele 6/7: avliyye zevc 3 uht eyn lehümâ 4
17-S : Reddiyye ne demekti r? C-Reddiy ye, öyle bir miras mes’elesidir ki, bunda asabeden kimse bulunmaz. Sehimlerin mecmûu, mes’elenin mahrecinden noksan bulunur. Mahreçten bâki kalan mikt ar da y ine ashâb-ı ferâizden müst ahik olanlara sehimleri nisbet inde reddolunur. Bundan z evc veya zevce müst efid olamaz. Bu cihet le bunlara “men lâ yüreddü aley h” denir. Bir misal: südüs 1 südüs 1 M——————————————————esele 6/2: reddiye cedde 1 uht li-üm 1
18-S: Hacb ne demekti r? C-Hacb, muay yen bir kimsenin t erikeden sehmini diğer bir şahsın vücûdüne mebni t amâmen vey a kısmen men’ etmek demekt ir. Tamâmen men’e “hacb-i hirmân”, kısmen men’e de “hacb-i noksân” denir. Hacbeden şahsa “hâcib” hacbolunan şahsa da “mahcûb” denilir. Rık ve iht ilâf-ı din sebebiy le irsden bir şey alamay an şahsa da “mahrûm” denir. Meselâ: Bir ölünün bir zevcesiyle bir oğlu bulunsa, zevcesine t erikesinden sekizde bir sehim verilir. Bu halde oğul, zevceyi hacb-i noksân ile hacbetmiş olur. Çünkü evlâd bulunmasay dı zevce t erikenin dört t e birine müst ahik olurdu. Kezâlik: Bir müt eveffânın hem babası, hem dedesi bulunsa, dedesine t erikesinden bir şey verilmez . Bu halde baba, ceddi hacb-i hirmân ile hacbetmiş olur.
19-S : Teharüc neden ibare tti r? C-Tehârüc, vârislerden birinin vey a bir kaçının t erikeden bir muayyen mikdar mal veya hisse alarak mîrasdan çekilmesi için diğer vârisler ile sulh olmalarından ibâret t ir. Bu halde t erikeden sulh olunan mikdârın müt ebâkisi diğer vârisler arasında -asıl mes’ele-i irsiyyedeki veçhile sehiıfllerifle göre t aksim olunur. Bir misâl: sümün 3 südüs 4 bâki 17 M——————————————————esele zevce eb ibn (tehârüc) 4 17 24 3 —- 21 demek ki z evce sulhdan aradan çıkınca onun his ses i t ashıh-i mes ‘eleden t arh edilip müt ebâki yirmi birden dört sehim babay a, on yedi sehim de oğula verilecekt ir. Bu mes’ele, şu sûret le de yaz ılır: sümün 3 südüs 4 bâki 17 M—————————————————————–esele zevce eb ibn (t ehârüc) 4 17 24 2 2 3 —– —– —– 8 34 21 2 —– 42 südüs 1 bâki 5 M——————————————————esele eb ibn 1 5 6 7 7 7 —- —- —- 7 35 42 Beynehüma muvafakat bissülüs
20-S : Münâseha ne demekti r?. C-Münâseha, bir ölünün t erikesi henüz t aksim edilmeden vârislerden biri veya bir kaçı vefât edip de o terikedeki sehimlerinin kendi vârislerine int ikaal etmesi demekt ir. (58) inci suâle mürâcaat .
KAYNAK : ÖMER NASUHİ BİLMEN,DİNİ BİLGİLER