• İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
  • İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
HADİSLER
Browse:
  • Home
  • HADİSLER
  • İBNUL-KAYYİM EL-CEVZİYYE

İBNUL-KAYYİM EL-CEVZİYYE

by Admin in HADİSLER
Tags: ibn kayyim hakkında bilgi, ibn kayyim kimdir, ibn kayyimin hayatı

İsmi ve Soyu

İbnu’l-Kayyim el-Cevziyye’nin adı Muhammed, künyesi Ebu Abdillah, lakabı

Şemsuddin, unvanı Zür’i’dir. Babasının adı Ebubekir ibnu Eyyub’dur. Şam’da

doğdu. Babası Cevziyye Medresesi’nin kayyımı olduğu için kendisi İbnu’l-Kayyim

el-Cevziyye diye tanınmıştır.

İlmi Tahsili ve Derecesi

Öğrenim hayatına babasından aldığı derslerle başlayan İbnu’l-Kayyim, Mecduddin

Ebu Bekir ibnu Muhammed et-Tunusi ve Muhammed ibnu Ebi’l-Feth el-Ba’lebeki’den

Arap dili ve edebiyatı, Şafii alimi Safiyyuddin el-Hindi’den Kelam ve Usul,

Mecduddin İsmail ibnu Muhammed el-Harrani ile Takıyuddin ibnu Teymiyye’den Fıkıh

okudu. Fıkıhta asıl hocası İbnu Teymiyye olup onun birçok eserini bizzat

kendisinden okuma imkanı buldu. İbnu’l-Kayyim birçok hocadan ders almış olsa da

onun üzerinde en çok etkisi bulunan kişi 712 yılında Mısır’dan dönmesinden

ölümüne kadar (728) sürekli beraber bulundu İbnu Teymiyye olmuştur. Hatta

İbnu’l-Kayyim’in ilmi birikim ve şöhretini büyük ölçüde İbnu Teymiyye’ye borçlu

olduğu söylenebilir. Gerçekten de bu ikisi örneği az rastlanan bir hoca-talebe

ilişkisi sergilemişlerdir. İbnu’l-Kayyim, hemen her zaman hocası İbnu Teymiyye

ile birlikte anılmakta ve ona olan aşırı sevgi ve bağlılığı özellikle

belirtilmektedir. Bu bağlılık, hocasının eserlerini tehzib ve görüşlerini yayma

konusundaki çabalarında ve yazdığı eserleri büyük çoğunlukla hocasının

görüşlerini açıklamasına hasretmesinde açıkça görülmektedir.

İbnu’l-Kayyim, salt bir taklitçi olmayıp delile göre davranmayı ilke edinmekle

beraber hocası gibi genelde Hanbeli mezhebinin usul anlayışı çerçevesinde

hareket etmiş, özel olarak da İbnu Teymiyye’nin görüşleri doğrultusunda tavır

sergilemiştir. Bunun için İbnu Teymiyye ile birlikte Selefiye ekolünün

bayraktarı kabul edilmiştir.

Yeni Hanbelilik veya Selefilik diye adlandırılan akımın önde gelen ismi olması

dolayısıyla İbnu Teymiyye’nin Memlük idarecilerinden gördüğü baskılar büyük

oranda talebesi İbnu’l-Kayyim için de söz konusudur. Gerek İbnu Teymiyye’yle

bulunması gerekse bazı görüşleri sebebiyle yöneticilerle arasının pek iyi

olmaması sebebiyle İbnu’l-Kayyim, biri Hz. İbrahim (a.s.)’ın kabrini ziyaret

etmek amacıyla yolculuk yapılmasına karşı çıkması yüzünden olmak üzere birkaç

defa hapsedilmiştir. Hicri 726 yılında İbnu Teymiyye ile birlikte Dımeşk

kalesine hapsedilmiş, muhtemelen İbnu Teymiyye kadar tehlikeli görülmediği için

hocasının ölümünden sonra serbest bırakılmıştır.

Hafız İbnu Receb onun ilmi derecesi hakkında şunları söyler: “O bütün İslami

bilgilerde yetenekliydi. Fakat Tefsir kolunda onun bir benzeri yoktu.

Usulu’d-Din konusunda da en yetkili kişilerdendi. Hadis, Hadis-Fıkıh ve hüküm

çıkarmadaki inceliklerde ona denk biri göze çarpmıyordu. Fıkıh, Usul-i Fıkıh,

Arapça ve Kelam ilminde de üstün bir seviyeye ulaşmıştı. Tarikat ilmine ve

tasavvuf ehli kişilerin işaret ve inceliklerine de haylice vakıftı. Ben, Kur’an

ve sünnetin ne demek olduğunu, inceliklerini ve iman gerçeklerini ondan daha iyi

bilen birini görmedim. O kusursuz, günahsız değildi. Ama ben bu özelliklere

sahip onun gibi birini görmedim.”

Allame Zehebi (öl.748) de şöyle der: “İbnu’l-Kayyim, hadis metinlerini ve hadis

ricalini bilmeye çok ilgi duyar, bunlarla çok daha fazla ilgilenirdi. Fıkıh

incelemeleriyle de çok meşgul olurdu. Çok geniş ve detaylı bir şekilde yazarak

Arapça dilbilgisini öğrenmekte, Fıkıh ve Hadis usulünde çok maharetliydi.”

İlmi Faaliyeti ve Metodu

İbnu’l-Kayyim, İbnu Teymiyye’nin başlattığı ıslah çabasına katkı sağlamayı, bu

çabayı devam ettirmeyi hedeflemiştir. Adalet ve toplum yararı temeline dayalı

dini ve içtimai ıslah projesi sayılabilecek bu çabanın esasını selefin yöntemi

olarak gördüğü Kitap ve sünnetin hakemliğine baş vurma, şeriatın ruhunu anlama,

toplumsal olguları bu bağlamda dikkate alıp değerlendirme ve buna bağlı olarak

taklidin yol açtığı fikri donuklukla mücadele etme oluşturmaktadır. Bu noktada

İbnu’l-Kayyim özellikle akidenin selef mezhebine dönülmek suretiyle ıslahı,

taklide karşı fikir hürriyetinin hakim kılınması, dini oyuncak haline

getirenlerin uydurdukları hilelerle mücadele ve şeriatın ruhunu anlama gibi

hususlar üzerinde durmuştur.

İbnu’l-Kayyim’in yönteminin genel çizgileri “orta yol üzere olma”,

“gelenekçilik” ve “anlamcılık” olarak ifade edilebilir. Onun orta yolcu

tutumunun sonuçları itikad, usul ve fürua dair görüşlerinde açıkça

görülmektedir. Bu anlayışı İslam dinini diğer dinler arasında ve Ehli Sünnet’i

diğer mezhepler arasında konumlandırırken de göstermiştir. Ona göre Müslümanlar

diğer din mensupları arasında ortada oldukları gibi, Ehli Sünnet de diğer

mezhepler arasında ortadadır.

İbnu’l-Kayyim, bir ıslah iddiasıyla yola çıktığı için onun fetvalarında

toplumsal bozulma noktalarını, döneminde ortaya çıkan bidat ve hurafeleri tespit

etme imkanı bulunabilir. Bu tavır onun aynı zamanda selefi tutum ve yönteminin

de tabii sonucudur. Nitekim kabir ziyaretinin esasen meşru olduğu kanaatini

taşımakla beraber özellikle bazı salih kişilerin kabrini ziyaret amacıyla yola

çıkılmasını caiz görmez.

İbadet ve Takvası

Hafız ibnu Receb anlatıyor: “O, çok ibadet eden ve gecelerini çok uyanık geçiren

biriydi. Namazları uzun ve huzur dolu olurdu. Her zaman zikreden, çalışan,

uğraşan biriydi. Onda Allah sevgisinin bir coşkusu ve cezbesi, kulluğun özel bir

hali vardı. Yüzünde ilahi huzura yönelme, yoksulluk, acizlik ve boynu büküklüğün

nuru görünürdü. Bu hal içinde ben onu başkasına benzemeyen bir insan olarak

gördüm. Birçok kez hacc yaptı. Bir süre Mekke’de kaldı. Mekkeliler onun çok

ibadet edişinin ve çok tavaf edişinin insanı hayrete düşüren hallerini

anlatmaktadırlar.”

Allame İbnu Kesir (öl. 774) de kendi tarih kitabında şöyle yazıyor: “Hafız

İbnu’l-Kayyim çok sevimli bir insandı. Ne kimseye hased eder, ne eziyet eder, ne

bir kimsenin ayıbını ortaya çıkarır, ne de bir kimsede kusur arardı. Ben onun en

yakın arkadaşı ve sevdiği biriydim. Bizim zamanımızda dünyada ondan daha fazla

ibadet eden ve daha çok nafile ibadet yapan biri var mıydı bilmiyorum? Namazını

uzun uzun kılar, rüku ve secdelerini çok uzatırdı. Bazı kereler dostları ona

kızarlardı ama o bunu terk etmezdi. Sözün kısası şu ki o, genel olarak bütün

yönleriyle kendisine benzer kimse az olan biriydi.”

Vefatı

Hicri 13 Recep 751 (16 Eylül 1350)’de Çarşamba gecesi vefat etti. Bir gün sonra

öğle namazını müteakip Cami-i Kebir’de cenaze namazı kılındı ve Babu’s-Sag’li

mezarlığına defnedildi. Allah rahmet eylesin ve derecesini yükseltsin.

Eserleri

Herhangi bir ilimde otorite sayılmasa da Kelam, Tefsir, Hadis, Fıkıh ve Usul-i

Fıkıh’ta derinleşmiş olan İbnu’l-Kayyim’in kaynaklarda 100’e yakın eserinin adı

geçmekte olup bunların önemli bir kısmı gerek onun ilginç kişiliğini, gerekse

Hanbeli mezhebinin tarihi birikimini gün ışığına çıkarma yönünden çağımızdaki

insanların istifadesine sunulmuştur.

Onun eserleri metotlu oluş ve tertipli yazılış bakımından hocası Hafız İbnu

Teymiyye’nin eserlerinden daha üstündür. Bunun dışında onun kitaplarında

tasavvuf tatlılığı, akıcı ifade ve insan ruhuna işleyicilik daha çok

bulunmaktadır. Herhalde bu onun tabiatının ve ruhi yapısının bir sonucudur. Onun

ruhi yapısında celalden (otorite) çok cemal (hoşgörü) vardır.

Eserlerinin çok olması nedeniyle hepsinin ismini zikretmemiz mümkün değildir.

Ancak her ilmi disiplinde önemli olanların isimlerini zikretmekle yetineceğiz.

Akaid:

-el-Kasidetu’n-Nuniyye: Ehli Sünnet akaidine ait 3000 beyit içermektedir.

-er-Ruh: Ağırlıklı olarak rüya, ölümle kıyamet arasındaki süre, kabir hayatı ve

ruh konusunu ele alır.

-Hidayetu’l-Hayara

Ahlak ve Tasavvuf:

-Medaricu’s-Salikin

-Ravzatu’l-Muvakkiin ‘an Rabbi’l-Alemin

-Ahkamu ehli’z-Zimme ve’l-Fürusiyye

-Hükmü Tariki’s-Salat

Tefsir:

-et-Tibyan fi Aksami’l-Kur’an

-Esmau’l-Kur’an

-Tefsiru’l-Fatiha

-Tefsiru’l-Muavvezeteyn

Hadis:

-Tehzibu Sünen-i Ebi Davud

-el-Menaru’l-Münif

Zadu’l-Mead:

Hz. Peygamber (s.a.s.)’in hayatı, günlük yaşayışı ve uygulamalarından çıkarılan

dini, ahlaki, hukuki vb. hükümlerinin yer aldığı ansiklopedik mahiyette bir

eserdir. Eser, Siyer, Hadis, Fıkıh, Kelam, Tasavvuf ve ihsan kitabıdır. Amel ve

ıslah bakımından İhyau Ulumi’d-Din’den sonra belki de böyle çok yönlü bir kitap

yazılmamıştır.

Kaynaklar:

1.İslam Ansiklopedisi, TDV, C. 20, sh. 109-117

2.en-Nedvi, İslam Önderleri Tarihi, C. 2, sh. 425

AdminPost author

Merkez-i Delil

Cevabı iptal etmek için tıklayın.

You must be logged in to post a comment.

Takvim

Ocak 2023
P S Ç P C C P
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
« May    

Add some widgets to this area!

Ulumulislam.com 2022 Sanal Medrese

WhatsApp ile görüşelim