Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk; Öğle,ikindi ve yatsı namazının farzlarının iki rekat olduğunu,geriye kalan iki rekatın ise müekket sünnet olduğunu iddia etti.Örneğin öğle namazının farzını bizler 4 rekat olarak biliyoruz.Yaşar Nuri ise 2 rekatı farz,2 rekatı sünnet,demiştir.Ayrı bir hata olarak namazların 5 vakit oluşunu müekket sünnete bağlamıştır.Böylece 5 vakit namaz kılmayanın haram işlemediğini,sadece sünneti terk ettiğini iddia etmiş oldu.Bilindiği üzere sünnet terki haram değildir.Ayrıca 4 rekat olarak bildiğimiz farz namazları,2 rekat olarak kılmanın Kur’an’a ve peygamberin sözlerine uygun olduğunu iddia etti.4 rekat olarak namazların farzlarını yazan kitaplara da böyle yaparsanız dini tahrif olur,bidat olur,peygamberi dışlamak olur dedi.Ayrıca Müslüman bir mabette öğle namazını 10 rekat kıldıramazsınız,böyle bir şey peygamberin hayatında yok, dedi.Buna açıklık getirelim;
Bilindiği üzere Nebevi sünnet,İslamda Kur’an’dan sonra teşri (kanun-kural koymak) için,ikinci kaynaktır.Hadisler ,vahyin ikinci kısmını oluşturur.Yani her şey ayet değildir.(1) Esasında ulema bu anlayışa şahsi fikri ile varmamıştır.Konu ile ilgili pek çok ayet (2) olduğu gibi hadis de mevcuttur.Ayetlerden sadece birisini buraya alıp diğerlerini dipnotlara sakladık.
وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوَى
’’Hevadan (arzusuna göre) söylemiyor.’’ (3) Allah’ın resulu kendi arzusuna göre konuşmuyor yani vahiy ile konuşuyor.Dolayısı ile sözleri ictihattan ötedir.Bilindiği üzere ictihatlarda yanılma payı her zaman vardır.(4) Peygamberin din ile ilgili söylemlerini ictihat diye adlandırırsak onun da dini konularda yanılabileceğini iddia etmiş oluruz ki bu büyük bir yanılgı olur.(5)Konuyla ilgili bir de hadise değinmek isteriz;
ألا إني أوتيت القرآن ومثله معه ’’Uyanık olun !Bana Kur’an ve onunla beraber bir benzeri (ğayri metluv vahiy yani hadisler) verildi.’’(6) Hadisin yerini,peygamberin din adına olan söylemlerinin ictihat değil,vahiy olduğunu ifade ettikten sonra namaz konusuna gelelim;
İslamın başlangıç yıllarında namaz,sabah ve akşamleyin kılınan ikişer rekattan ibaret iken,yaygın kabul görüşe göre,Mi’rac olayından sonra beş vakit namaz farz kılınmıştır.Araf süresi 205. ayet de namazın başlangıçtaki durumuyla ilişkili görülmektedir…Günlük farz namazlar;sabah namazı 2 rekat,öğle namazı 4 rekat,ikindi namazı 4 rekat,akşam namazı 3 rekat ve yatsı namazı 4 rekat olmak üzere toplam 17 rekattır.Cuma namazı da farzdır,farz olan kısmı iki rekattır… (7)
Enes b. Mâlik’ten gelen rivayete göre :”Hz. Peygamber (s.a.s)’e İsrâ gecesi, namaz elli vakit olarak farz kılındı. Sonra azaltıldı ve beş vakte düşürüldü. Sonra şöyle seslenildi: ’Ey Muhammed, şüphesiz bizim nezdimizdeki söz bir değişikliğe uğramaz. Senin için bu beş vakit namaz, elli vakit namazın karşılığıdır.” (8)
Miraç ile ilgili olan hadis bellidir.Bu hadise binaen,İslam’ın ilk yıllarında namazın beş vakit olmadığı zaten bilinen bir şeydir.(9)Bununla birlikte 5 vakit namaz sadece mirac hadisi ile sabittir, demekte yanılgı olur.Beş vakit namaz,tevatür ile de sabittir.Peygamberimiz evine kapanıp duran bir kişi değildi.O,insanlara imamlık yapan bir şahsiyetti.Dolayısı ile kaç rekat kıldığını,kaç vakit kıldığını herkes görüyordu ve kendisi صلوا كما رأيتموني أصلي ’diyordu.Yani beni nasıl namaz kılarken görüyorsanız siz de benim gibi kılın diyordu. (10) ve insanlar ondan namaz kılınış şeklini gördü,kıla kıla nesillerden aktarıla aktarıla günümüze bu namaz kılış şekli gelmiş oldu.Kur’an’da namazların rekatları geçmez.Rekatlar,ğayri metluv vahiy ile tayin olmuştur ve bunun üzerine icma’ gerçekleşmiştir. (11)
Beş vakit namaz,sünnet ile mi yoksa Kur’an ile mi sabittir ?Ayetler ile konuyu irdeliyoruz;
’’Öyle ise akşama girdiğinizde, sabaha kavuştuğunuzda, Allah’ı tespih edin.’’(12) Mebsut’ta belirtildiği üzere tespihten kasıt namaz kılmaktır.(13) حِينَ تُمْسُونَ ’’Akşama ulaştığınızda’’ ifadesinden maksat ikindi namazıdır.Bazılarına göre ise akşam namazıdır.İmam Şafii’nin belirttiğine göre bundan kasıt akşam ve yatsıdır.(14) حِينَ تُصْبِحُونَ ’’sabaha ulaştığınızda’’ ifadesinden maksat sabah namazıdır.(15) وَعَشِيًّا ’’Gündüzün sonunda’’ (16) ifadesinden maksat yatsı namazıdır. حِينَ تُظْهِرُونَ ’’Öğle vaktine eriştiğinizde’’ ifadesinden maksat öğle namazıdır.(17) Esasında böylece 5 vakte değinmiş olduk.
’’Güneşin zevalinden (öğle vaktinde Batı’ya kaymasından) gecenin karanlığına kadar (belli vakitlerde) namazı kıl. Bir de sabah namazını kıl. Çünkü sabah namazı şahitlidir.’’(18)
İbn Abbas (r.a) ’’ دُلُوكِ الشَّمْسِ Güneşin batıya yönelmesi zeval demektir,bundan da maksat öğle vaktidir.’’demiştir.İbn Mesud (r.a) ’’ غَسَقِ اللَّيْلِ Güneşin batıya yönelmesi,batması demektir.Bununla anlatılmak istenen şey akşam namazıdır.Gecenin kararması ile kast edilen yatsı namazıdır. قُرْآنَ الْفَجْرِ Sabah kıraati ise sabah namazıdır.’’ demiştir.(19)Bu ayet ile de öğle namazına,akşam namazına,yatsı namazına ve son olarak sabah namazına tekrar delil getirmiş olduk.
’’Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah’a gönülden boyun eğerek namaza durun.’’(20)
Ayette geçen orta namaz,ikindi namazıdır.(21) Esasen ayette geçen ’’namazlara devam edin’’ ve ’’orta namaza devam edin’’ kavramları cümlelerinin vav atıf harfi ile ayrılması,onların bir birinden cüz olmadığına delilidir.Namazlar,çoğul bir ifadedir ve en az üç vakit namazın kast edildiği,Arapça lugatına hakim olan her birey tarafından bilinir çünkü Arapçada çoğul,en az üç madde içerir.Bu üç maddeye ek olarak bir de ’’orta namaza devam edin.’’ cümlesi,Kur’an’da açıkça 3 vakitten fazla namaz vaktine değinildiğine delildir.
’’(Ey Muhammed!) Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öğüt alanlar için bir öğüttür.’’(22)
’’ طَرَفَيِ النَّهَارِ – Gündüzün iki tarafında’’ ifadesi , Hasan b.Ziyad (r.a)’a göre sabah namazıdır.’’ زُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ – Gecenin de yakın saatlerinde namaz kıl.’’ ifadesinden maksat Muhammed b.Ka’b (r.a)’a göre,akşam ve yatsı namazıdır.Bu ayetle de sabah,akşam ve yatsı namazının Kur’an’da delalet ile geçtiğine delil getirmiş olduk. (23) Esasen bunun hadiste de yeri vardır.
Konuya kısaca hadis penceresinden bakalım.Hadislerin vahiy olduğunu unutmayalım.(24)
خَمْسُ صَلَوَاتٍ فِي الْيَوْمِ وَاللَّيْلَةِ
’’Gece ve gündüzde beş vakit namaz vardır.’’(25)
خمس صلوات كتبهن الله على العبد في اليوم والليلة
’’Beş vakit namazı gece ve gündüzün içinde Allah kulları üzerine faz kılmıştır.’’ (26)
Günde kaç vakit namaz farzdır ?
“Ne dersiniz? Birinizin kapısının önünde bir nehir olsa da, o kimse her gün bu nehirde beş defa yıkansa, kirinden bir şey kalır mı?” Sahâbiler: – O kimsenin kirinden hiçbir şey kalmaz, dediler. Resûl-i Ekrem: – “Beş vakit namaz işte bunun gibidir. Allah beş vakit namazla günahları silip yok eder” buyurdular.(27)
İmam Şafii : ’’Günde beş vakit namaz farzdır.’’ demiştir.(28)Hanefi mezhebinin klasik fıkıh kitaplarında da konu farklı değildir. ’’Şüphe yok ki Allah’teala Müslüman olan her erkek ve kadına gece ile gündüzde beş vakit namazı farz kılmıştır.’’ hadisi şerifine binaen beş vakit namazın farz olduğunu Hanefi fakihler belirtir.(29)Esasen bunu inkar eden tek mezhep yoktur.
Namazların farzları kaç rekattır ?
İmam Şafii :’’Öğle namazının farzı 4 rekat,ikindi namazının farzı 4 rekat,akşam namazının farzı üç rekat,yatsı namazının farzı 4 rekat,sabah namazının farzı iki rekat.Allah teala bunları farz kılmış,nebisinin dili ile beyan etmiştir.’’ (30)
Öğle namazını 10 rekat kıldıramaz mıyız ? Böyle bir şey peygamberin hayatında yok mu ?
Hadisler :
مَنْ صَلَّى أَرْبَعًا قَبْلَ الظُّهْرِ وَأَرْبَعًا بَعْدَهَا لَمْ تَمَسَّهُ النَّارُ
’’Her kim öğlenin farzından önce ve sonra 4 rekat kılarsa ,ona ateş dokunmaz.’’(31)
كَانَ يُصَلِّي قَبْلَ الظُّهْرِ أَرْبَعًا فِي بَيْتِي ثُمَّ يَخْرُجُ فَيُصَلِّي بِالنَّاسِ ثُمَّ يَرْجِعُ إِلَى بَيْتِي
Hz.Aişe’nin anlattığına göre ’’O (peygamber) öğle namazın (farzın)’dan önce evinde 4 rekat namaz kılardı sonra evinden çıkıp insanlarla namazın geri kalan kısmını kılardı…’’ (32) Bu hadiste öğle namazından önce 4 rekat sünnet olduğuna delildir.
“Hz. Peygamber benim odamda öğleden önce dört rekat kılar, ondan sonra çıkıp halka farz namazı kıldırır, sonra tekrar iki rekat kılardı.” (33) Bu hadis öğle namazını peygamberimizin 10 rekat olarak kıldığına açık delildir.
Namazların rekatlarını en güzel açıklayan hadis Hz.Aişe’den gelmiştir.
فرض الله الصلاة حين فرضها ركعتين ركعتين في الحضر والسفر،فأُقِرت صلاة السفر وزيد في صلاة الحضر
Hz. Aişe´nin bildirdiğine göre; ” Allah namazı farz kılacağı zaman (ilk önce) namazı seferde de yerleşik hayatta da iki rekat olarak farz kıldı.Sonra seferi namaz iki rekat olarak kaldı,yerleşik hayattaki namaz için ziyade (2 rekat eklenildi.) olundu.’’ (34)
فرض الله الصلاة على لسان نبيكم صلى الله عليه وسلم في الحضر أربعا وفي السفر ركعتين وفي الخوف ركعتين
İbn Abbas’ın belirttiğine göre; ’’Allah ,yerleşik hayatta (öğle, ikindi, yatsıyı) 4,seferde ve korku halinde 2 rekat olarak namazı,nebinizin dili ile farz kıldı.’’ (35)
إن أول ما فرضت ركعتين فلما قدم نبي الله صلى الله عليه وسلم المدينة واطمأن زاد ركعتين غير المغرب لأنها وتر
’’Namaz ilk önce 2 rekat olarak farz kılındı.Allah’ın nebisi Medine’ye göçünce o 2 rekatın üzerine akşam namazı hariç,2 rekat daha ekledi.’’(36)
________________________
DİPNOTLAR
1-Esasen peygamberin sözlerinin bağlayıcı olduğu,hem ayet hem icma hem sünnet hem maslahat hem sahabi kavli hem de örf delili ile sabittir.Prof.Dr.Yusuf el Kardavi, es-Sünne: Masdaran li’l-ma’rife ve’l-hadare,s.7,Daru’ş şuruk,3.B,2002;İmam Şafii (mezhep imamı) ,el Risale,s.79,Tahkik ve Şerh,Ahmet Muhammet Şakir,Daru Kütübil İlmiyye,Beyrut;Ali el Kari,El esrarul merfua fi ahbaril mevzua,s.5 ,Mektebetül İslami,2.B,1986 ;Dr.Ömer B.Hasan,el Vaz’ Fil Hadis,(Ezher Üniversitesi) ,s.11,Mektebetül Ğazzali,1981;45 ciltlik dev eser ,el-Mevsuatu’l Fıkhiyye,c.1, (Mesadirul ictihat başlığı), Kuveyt Vakıflar ve Din İşleri Bakanlığı,ikinci baskı,1983;İbn Hazm,el ihkam fi usuli’l ahkam,c.1,s.93;Prof.Dr.Muhammed Ebu Zehra,el Hadis Ve’l Muhaddisun,s.11; Prof.Dr.Muhammed Ali Sabuni,el Tibyan fi ulumil Kur’an,s.46,Alemül kütüb,1.Baskı,Beyrut;Ummül Kura üniversitesi de resmi sitesinde hadisin vahiy olduğunu belirtmiştir; İmam Muhammed ibn Saud Üniversitesi de resmi sitesinde aynı şeyi ifade etmiştir.
2- I. ’’De ki: “Allah’a ve Peygamber’e itaat edin.” Eğer yüz çevirirlerse şüphe yok ki Allah kâfirleri sevmez.’’ (Ali imran,32)
II. ’’Allah’a ve Peygambere itaat edin ki size merhamet edilsin.’’ (Ali imran 132)
III. ’’Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin …’’ (Nisa 59)
IV. ’’Kim Allah’a ve Peygambere itaat ederse, işte onlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddîklarla, şehidlerle ve iyi kimselerle birliktedirler. Bunlar ne güzel arkadaştır. ’’ (Nisa 69)
V. ’’Peygamber’e itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Biz seni onlara bekçi göndermedik.’’ (Nisa 80)
VI. ’’ Öyleyse Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin ve Allah’a karşı gelmekten sakının…’’ (Maide 92)
VII. ’’…Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah’tan sakının, doğrusu Allah’ın cezalandırması çetindir.’’ (Haşr 7)
VIII. ’’Apaçık mucizeler ve kitaplarla (gönderildiler). İnsanlara,kendilerine indirileni açıklaman için ve düşünüp anlasınlar diye sana da bu Kur’an’ı indirdik.’’ (Nahl 44)
IX. ’’…O hâlde, eğer mü’minler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının, aranızı düzeltin, Allah ve Rasûlüne itaat edin.’’ (Enfal 1)
X. ’’ Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne itaat edin ve (Kur’an’ı) dinlediğiniz hâlde ondan yüz çevirmeyin.’’ (Enfal 20)
XI. ’’Allah’a ve Resûl’üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin…’’ (Enfal 46)
XII. ’’Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin” de. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluğu ancak ona ait; size yüklenen görevin sorumluluğu da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Peygambere düşen ancak apaçık bir tebliğdir.’’(Nur 54)
XIII. ’’Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Resûle itaat edin ki size merhamet edilsin.’’ (Nur 56)
XIV. ’’Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin. Amellerinizi boşa çıkarmayın.’’ (Muhammed 33)
XV. ’’… Allah’a ve Resûlüne itaat edin. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.’’(Mücadele 13)
XVI. ’’Allah’a itaat edin, peygambere de itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, bilin ki elçimize düşen sadece apaçık bir tebliğdir. ’’ (Teğabun 12)
3-Necm 3
4-Buhari,İtisam,21;Müslim,Akdıye 6;Nesai,Adabu’l-Kudat 3;Tirmizi,Ahkam,2;Ebu Davud,Akdiye,2
5-Peygamberlerden günah (fısk) sâdır olsaydı, bu onların şâhitlik ehliyetini ortadan kaldırırdı. Kur’an’da: “Ey iman edenler! Size bir fâsık haber getirirse, onun doğruluğunu araştırın” (Hucurat :6) buyurulur. Yüce Allah fâsığın şehâdetini kabulde tedbirli olmayı ve duraksamaya emrediyor.Peygamberden fıskın sudûru halinde dünyadaki şahitliği düşünce; ahiretteki ümmetine olan şahitliği de düşer. Halbuki Kur’an’da, “Böylece sizi orta bir ümmet yaptık ki, insanlara şâhit olasınız. Peygamber de size şâhit olsun. ” (Bakara: 143) Kıyamette şâhitliği bildirilen kimsenin, dünya şâhitiği de teyid edilmiş olmaktadır (Râzî, İsmetü’l-Enbiyâ, Kahire 1986, s. 41-42; Mefatih’ul Gayb, III, 8)
6- Ebu Davut,4604 ; A.B.Hanbel,4,130 /17213 . Elbani hadisin sahih olduğunu kaydetmiştir.Bakınız Sahihi Sünen-i Ebu Davut. Azim Abadi’nin belirttiğine göre hadis metninde geçen kitap’tan kasıt Kur’an’dır.Onun benzerinden kasıt ğayri metluv vahiydir veya zahir vahyin tevil hakkıdır.Beyhaki’nin belirttiğine göre bu hadis iki vecih üzere ihtimal taşır; O zahir vahiyden bir kısım olarak ğayri metluv vahiydir.İkinci vecihse Kur’an’ın yorumudur.(Avni’l Ma’bud,Sünen-i Ebu Davut şerhi,Kitabu’s sünnet,sünnetin luzumu babı,4604 numaralı hadis şerhi,Daru’l Fikr,1995)
7-D.İ.B iki ciltlik ilmihal,c.1,s.221-223,Ankara,2006
8-Buhari,Salat,76,Enbiya,5;Müslim,İman,263;Ahmed b.Hanbel,Müsned,5,122,143
9-
حدثنا أبو بكر قال حدثنا الحسن بن موسى بن الأشيب قال حدثنا حماد بن سلمة قال : أخبرنا ثابت عن أنس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : أتيت بالبراق وهو دابة أبيض فوق الحمار ودون البغل ، يضع حافره عند منتهى طرفه ، فركبته فسار بي حتى أتيت بيت المقدس فربطت الدابة بالحلقة التي كان يربط بها الأنبياء ، ثم دخلت فصليت فيه ركعتين ، ثم خرجت فجاءني جبريل بإناء من خمر وإناء من لبن ؛ فاخترت اللبن ، فقال جبريل : أصبت الفطرة قال : ثم عرج بنا إلى السماء الدنيا فاستفتح جبريل فقيل : من أنت ؟ فقال : جبريل ، قيل : ومن معك ؟ قال : محمد ، فقيل : وقد أرسل إليه ؟ فقال : قد أرسل إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بآدم فرحب ودعا لي بخير ، ثم عرج بنا إلى السماء الثانية فاستفتح جبريل فقيل : ومن أنت ؟ قال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ قال : محمد ، فقيل : وقد أرسل إليه ؟ قال : قد أرسل إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بابني الخالة يحيى وعيسى فرحبا ودعوا لي بخير ، ثم عرج بنا إلى السماء الثالثة فاستفتح جبريل فقيل : ومن أنت ؟ فقال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ قال : محمد ، قالوا : وقد أرسل إليه ؟ قال : قد أرسل إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بيوسف وإذا هو قد أعطي شطر الحسن فرحب ودعا لي بخير ، ثم عرج بنا إلى السماء الرابعة فاستفتح جبريل فقيل : ومن أنت ؟ فقال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ قال : محمد صلى الله عليه وسلم فقيل : وقد أرسل إليه ؟ فقال : قد أرسل إليه ففتح لنا فإذا أنا بإدريس فرحب ودعا لي بخير ، ثم قال : يقول الله ورفعناه مكانا عليا ثم عرج بنا إلى السماء الخامسة فاستفتح جبريل فقيل : من أنت ؟ قال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ فقال : محمد ، فقيل : وقد بعث إليه ؟ قال : قد بعث إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بهارون فرحب بي ودعا لي بخير ، ثم عرج بنا إلى السماء السادسة فاستفتح جبريل فقيل : من أنت ؟ قال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ قال محمد ، فقيل : وقد بعث إليه ؟ قال : قد بعث إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بموسى فرحب ودعا لي بخير ، ثم عرج بنا إلى السماء السابعة فاستفتح جبريل فقيل : من أنت ؟ قال : جبريل ، فقيل : ومن معك ؟ قال : محمد ، فقيل : وقد بعث إليه ؟ قال : قد بعث إليه ، ففتح لنا فإذا أنا بإبراهيم وإذا هو مسند إلى البيت المعمور ، وإذا هو يدخله كل يوم سبعون ألف ملك لا يعودون إليه ، ثم ذهب بي إلى سدرة المنتهى فإذا ورقها كآذان الفيلة وإذا ثمرها أمثال القلال ، فلما غشيها من أمر الله ما غشيها تغيرت ، فما أحد من خلق الله يستطيع أن يصفها من حسنها ، قال : فأوحى الله إلي ما أوحى ، وفرض علي في كل يوم وليلة خمسين صلاة ، فنزلت حتى انتهيت إلى موسى فقال : ما فرض ربك على أمتك ؟ قال : قلت : خمسين صلاة في كل يوم وليلة ، فقال : ارجع إلى ربك فاسأله التخفيف فإن أمتك لا تطيق ذلك ، فإني قد بلوت بني إسرائيل وخبرتهم ، قال : فرجعت إلى ربي فقلت له : رب خفف عن أمتي ، فحط عني خمسا فرجعت إلى موسى فقال : ما فعلت ؟ فقلت : حط عني خمسا ، قال : إن أمتك لا تطيق ذلك ، فارجع إلى ربك فاسأله التخفيف لأمتك ، فلم أزل أرجع بين ربي وبين موسى عليه السلام فيحط عني خمسا خمسا حتى قال : يا محمد هي خمس صلوات في كل يوم وليلة ، بكل صلاة عشر ، فتلك خمسون صلاة ، ومن هم بحسنة فلم يعملها كتبت له حسنة فإن عملها كتبت له عشرا ، ومن هم بسيئة ولم يعملها لم تكتب له شيئا ، فإن عملها كتبت سيئة واحدة ، فنزلت حتى انتهيت إلى موسى فأخبرته فقال ارجع إلى ربك فاسأله التخفيف لأمتك فإن أمتك لا تطيق ذلك ، فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم : لقد رجعت إلى ربي حتى استحييت
Hadisin senedinde yer alan ravilerin tamamı sikadır.Hadis metni,İbn Ebi Şeybe’nin Musannef’inden alınmıştır.Darul Fikr,1994,8. cilt,Kitabu’l Megazi,s.444 ; Bununla birlikte bir iki kelime farkı ile bu hadis, Müslim,A.B.Hanbel,Müsned-i Ebu Yala’da da geçer.Yaklaşık tercüme ve daha fazlası için bakınız
10- İbn Hibban,Sahih;Darekutni,Sünen;Beyhaki,Sünen’ül Kübra
11-Kasani,Bedaiu’s Sanai ,İbn Münzir,el evsad fi’s Sünen ve’l icma’ ve’l ihtilaf
12-Rum,17
13-c.1,s.249,Gümüşev yayıncılık,No:1,2008,İstanbul
14-el Ümm,c.2,s.151,Daru’l Vefa
15-el Ümm,c.2,s.151,Daru’l Vefa
16-Rum 18
17-Mebsut,c.1,s.249,Gümüşev yayıncılık,No:1,2008,İstanbul
18-İsra,78
19-Mebsut,c.1,s.249
20-Bakara,238
21-Mebsut,c.1,s.249
22-Hud,114
23-Mebsut,c.1,s.249
24-Bir numaralı dipnota bakınız.
25-Bu hadis öncelikle İmam Şafii’nin el Ümm adlı kitabının 2.cildinin, 149. Sayfasında geçer.Ayrıca;Buhari,Sahih;Müslim,Sahih;Tirmizi,Cami’;Nesai,Sünen-i Suğra;İbn Hibban,Sahih;Hakim,Müstedrek;Beyhaki,Sünen-i Kübra;Darimi,SünenMuvatta şerhi,Münteka;Suyuti şerhi Nesai,Sünen
26-Darimi,Sünen,1531;Malik,Müsned,248;A.B.H,Müsned,21690
27-Buhari,Mevakit,6;Müslim,Mesacid 283.Ayrıca bk.Tirmizi,Emsal,5;Nesai,Salât,7;İbni Mace,İkamet,193
28-el Ümm,c.2,s.150,Daru’l Vefa
29-Mevkufat tercümesi,c.1,s.112,Sağlam yayın evi,İstanbul
30-el Ümm,c.2,s.151,Daru’l Vefa
31-Nesai,1817;Tirmizi,428/ Tirmizi’deki lafzı مَنْ حَافَظَ عَلَى أَرْبَعِ رَكَعَاتٍ قَبْلَ الظُّهْرِ وَأَرْبَعٍ بَعْدَهَا حَرَّمَهُ اللَّهُ عَلَى النَّارِ ’dır.Tercüme ’’Her kim öğle namazından önce ve sonra 4 rekat namaz kılarsa,Allah o kişiye cehennemi haram kılar.’’Müteşeddit olan Elbani bile hadise sahih demiştir.Bk.Sahih-i Nesai.Aynı manada başka bir hadisler de vardır ve onlardan birisi inkita’ sebebi ile zayıftır.
32-A.B.Hanbel,22892;Ebu Davut;Sahih,İbn Huzeyme/daha fazla ayrıntı için Buhari şerhi Fethu’l Bari’nin teheccüt bölümüne bakabilirsiniz.
33- Müslim, 730
34- Buhâri, salat 1; ezan, 95; taksir 5, cenaiz 56; Müslim, müsafirin 1,3, 5; fedâil 52; Ebû Davud,vitr 7; sefer,1,18; Tirmizi,cuma 41;Nesâi,taksir 1, 4; salâtü’1 havf 4; İbn Mâce ikâme,73, 75; Dârimi, salât 152,179
35- Müslim, musafirin 5; Nesai, taksiru’s salat 1;Salati’l havf 1543;A.B.Hanbel,2333
36-Beyhaki’nin hem Sünen-i Sağir’inde hem de Sünen-i Kebir’inde geçmektedir.