EHL-İ FETRETİN HALİ
Yazdı DİĞER YAZILAR | Yazdı 18-06-2008
|0
Ehl-i fetret = fetret ehli = (vahyin) duraksamasına rastlayan kesim = hak dinleri (Yahudilik ve Hıristiyanlık için) bozulmadan duymamış olan = İslam ile ilgili bilgi sahibi olamayan
Dini kavramlar sözlüğü : Dînî literatürde ise bir peygamberin ölümü ile diğerinin zuhuru arasında geçen zaman dilimine denir. Bu kavram daha çok Hz. İsa ile Hz. Muhammed (a.s.) arasında geçen tebliğsiz dönem ile yine Hz. Peygambere nazil olan “Alak” sûresinin ilk ayetlerinden “Müddessir” sûresinin başındaki âyetlerin inişine kadar vahyin geçici bir süre için kesilmesi anı için kullanılmıştır. Her iki anlamda da peygamberlik zincirinde süreklilik ve benzerlik arz eden tebliğ ve davetin belli bir süre için kesintiye uğraması anlaşılmaktadır.(T.D.V.)
İlgili deliller :
‘’Kim doğru yolu bulmuşsa, ancak kendisi için bulmuştur; kim de sapıtmışsa kendi aleyhine sapıtmıştır. Hiçbir günahkâr, başka bir günahkârın günah yükünü yüklenmez. Biz, bir peygamber göndermedikçe azap edici değiliz.’’(İsra : 15)>Tebliğ ulaşmayana ceza yok.
‘’Ve eğer müşriklerden biri senden aman dilerse, Allah’ın kelâmını işitip dinleyinceye kadar ona aman ver, sonra (Müslüman olmazsa) onu güven içinde bulunacağı bir yere ulaştır. İşte bu (müsamaha), onların, bilmeyen bir kavim olmalarından dolayıdır.’’(Tevbe : 6)>Tebliğ ulaşmasa da Allah’ın varlığına ve birliğine inanmayan müşriktir.Bu iki ayet,Allah’ın varlığı ve birliğine inanmayana cezanın varlığını,buna inandıkları taktirdeyse kurtulduklarını göstermektedir.
Mezhep(ehli sünnet ve ehli bidat) imamlarının görüşleri :
a) Haricî, Şiâ ve Eş’arî : Peygamberin davetinden haberi olmayan,hiçbir şeyden sorumlu değildir.Bu durumdaki kişi cennete girecektir.
b) Ebû Hanife, Mu’tezile ve Mâtüridî : Peygamber daveti ulaşmamış olsa bile kişi,aklıyla Allah’ı bulmalı ve onun varlığına birliğine inanmalı ki cennete girebilsin.Bu mezheplere göre bu haldeki kişi, aklı ile Allah’ın varlığını bulmak ve aklı ile bulduğu iyi-kötü arasında iyiyi tercih etmek zorundadır.
c) ‘’a’’ ve ‘’b’’ şıklarında geçen ehli sünnet (Eş’ari,Maturidi) mezheplerinin farklı görüş benimseme nedeni nedir ?
Farklı görüşlerin altında,ayetin farklı anlaşılması yatmaktadır.
Maturudî mezhebine göre, elçiden maksat akıldır. fetret, iman (sorumluluğu) için değil amel (sorumluluğu) için (mazeret bakımından) geçerlidir.
Eşariler ise, “resul”ü doğrudan doğruya “peygamber” olarak anlamışlar ve peygamber gelmeyen bir kavim için sorumluluk da olamayacağını savunmuşlardır.(Prof.Dr.Hayrettin Karaman,kendi sitesinden)
Yukarıdaki ayetin tefsirinde uzmanların yorumu :
1- Diyanet,Kur’an Yolu :
Allah insanları iyiyi kötüden ayırmalarına yarayacak yeteneklerle donatmıştır; ancak yine de merhametinin sonucu olarak- bir peygamber göndermedikçe azap etmeyecektir.
Bu hususta, şu üç nokta önemlidir : a) Peygamberin gönderilmesinden maksat, onun getirdiği dinî davet hakkında insanların yeteri kadar bilgi sahibi olma¬larına elverişli bir ortamın sağlanmasıdır, b) Ayetin bu kısmı, bilinmesi, anlaşılması ve inanılıp uygulanması ancak bir peygamberin açıklamasına bağlı olan, insanın beşerî aklı ve bilgisiyle aydınlanamayacağı salt dinî konularla ilgilidir…(‘’c ‘’ maddesi konumuzla ilgisiz olduğu için eklenmemiştir.)
2- Fahrettin Razi,Tefsir-i Kebir-Mefatihul Ğayb :