• İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
  • İlahiyat Arapça Eğitim Seti
  • D.B.Meal Video Takip
  • Sanal-Medrese
Tag:

kabir azabı

Browse:
  • Home
  • kabir azabı

ÖLÜM VE SONRASI

by Admin in KELAM
Tags: Günahkâr Mümin Cehennemde Ebedî Kalmaz, İslam İnancının Temelleri Akaid, kabir azabı, kevser havuzu nedir, öldükten sonra dirilme, öldükten sonra neler olacak, ÖLÜM VE SONRASI, Ömer Nesefi, sırat köprüsü nasıldır

Ölüm Ve Ecel

«Öldürülen bir kimse, eceli İle ölmüştür. Ölüm de, (hayat gibi) bir varlıktır.

Ölüm, tıpkı hayat gibi Allah’ın bir yaratığı­dır. Beşeriyet İçin, ölümü yaratmak, veya yok et­mek İmkânsızdır.

Zira, Allah (C.C.) şöyle buyurmaktadır.

«O (Allah! Ölümü de, dirimi de yaratandır:.,»[162]

Öldürülen bir adam için, «daha fazla yaşaya­caktı» denemez. Ölümün eceli (vakti), değişmez. Çünkü:

«O ecelleri gelince; ne bir saat geri bırakabilirler, ne öne alabilirler.» [163]

Kabir Azabı Kabirde Nimetlenmek Kabir Suali

«(Kabir azabından biri de) ateştir ki, onlar sabah, akşam arz olunacaklar. Kıyametin kopacağı gün de, “Firavun hanedanını azabın en çetinine sokun’ deni­lecek.»[165]

İbnü Abbas (R.A.) tan: Nebî (S.A.V.), iki kab­rin yanından geçerken buyurdu ki:

«Muhakkak, bu ikisi de azap görüyorlar. Gördük­leri azap da, çok büyük olan bir iş için değil. Onlardan birisi, idrardan sakınmaz ve temizlenmezdi. Di­ğeri ise, lâf getirip götürerek halkın arasını ifsat ederdi…»[166]

Âyet ve hadislerle sabittir ki, kabir azabı, haktır. Fakat, azabın keyfiyeti bize bildirilmemiş­tir.

«Ölü, idrak edemez; dolayısıyla azap müm­kün değildir» diyenler kâfirlerdir. Zira, Allah’ın, cansız telâkki ettikleri maddeye, bu azabı hisse­decek bir hassasiyet vermesi, kâinatı yoktan var eden Allah’ın kudreti yanında, hiç mesabesinde bir iştir.[167]

Öldükten Sonra Dirilme

«Öldükten sonra dirilmek, hak­tır.»

Allah buyuruyor:

«Sonra siz, kıyamet gününde tekrar diriltilip kal­dırılacaksınız…»[168]

Şüphesiz ki; kâinatı yoktan var eden, kuru tanelerden hayat dolu bitkiler çıkartan, birer damla sudan canlılar meydana getiren Allah; öl­dükten sonra, kulları yeniden terkip etmeye ka­dirdir.

«Amellerin ölçülmesi, haktır.

Cenâb-ı Allah buyurmaktadır:

«Herkesin dünyada yapıp ettiğini tartmak da, o gün haktır.»[169]

«Ahîrette kula verilecek olan ki­tap, haktır.»

Bu kitapta kulların tâat (hayır) lan ve hata­ları bildirilir:

«…Kıyamet günü onun için bir kitap çıkaracağız ki, neşredilmiş olarak kendisine kavuşacak.»[170]

«Artık kitabı sağ eline verilmiş olana gelince; der ki: ‘Alın okuyun kitabımı. Çünkü ben hakikaten he­sabıma kavuşacağımı zannetmiştim (bitmiştim)’,

«Kitabı sol eline verilmiş olana gelince; o da der ki: ‘Ah keşke benim kitabım  verilmeseydi’.»[171]

«(Kitabı sağ eline verilen kimse) kolayca bir he­sap ile muhasebe edilecek o.

«Ama kitabı arkasından (solundan) verilen kim­se; derhal helakini temenni edecek, o şiddetli ateşe girecek.»[172]

«Ahirette, Allah’ın kullarına su­al sorması, haktır.» [173]

Kevser Havuzu

«Kevser havuzu haktır.

Cenâb-ı Hak buyurur:

«(Habibim) Biz sana, hakikaten, kevseri verdik.»[174]

Resulü Ekrem ise; şöyle buyurmuşlardır;

«Benim havzım, bir aylık yoldur. Onun suyu, süt­ten daha beyazdır. Onun kokusu, miskten daha güzel­dir. Bardakları, semanın yıldızları gibidir. Ondan içen kimse artık ebediyyen susamaz.»[175]

Sırat Köprüsü

«Sırat köprüsü, haktır»

Bu, Cehennem üstüne kurulmuş bir köprü­dür. Cennetlikler geçer; cehennemliklerin ayağı kayar.

Peygamberimizin bildirdiğine göre:

«…Mü’minler sıratı göz açıp yumuncaya kadar (kısa bir zamanda): şimşek gibi, rüzgâr gibi, kuş gibi, ata veya (diğer) binitlere binmiş gibi geçerler…»[176]

Cennet Ve Cehennem

«Cennet ve Cehennem, haktır. Cennet ve Cehennem, yaratılmıştır ve şu anda da mevcutturlar.»[177]

«Ey Âdem, sen eşinle beraber Cennette yerleş…»

Ayrıca, Cennet ve Cehennemin hazırlandığını bildiren âyetler vardır:

«O (Cennet), takva sahipleri için hazırlanmıştır.»

«O (Cennet), Allah’a ve Peygamberine iman eden­ler için hazırlanmıştır..»[179]

«O (Cehennem ateşi) kâfirler için hazırlanmış­tır.. [180]

«Cennet ve Cehennem sonsuz­dur. Hiç bir zaman yok olmazlar ve içindekiler de yok olmayacaklardır.»

Cenâb-ı Allah buyuruyor:

«Onlar (iman edip de iyi işler yapanlar), orada (Cennetlerde) ebedî kalıcıdırlar.»[181]

«Onlar (o inkâr edip kâfir olanlar ve zulmeden­ler), orada (Cehennemde) ebedî kalıcıdırlar.»[182]

Günahkâr Mümin Cehennemde Ebedî Kalmaz

«Büyük günah işlemiş olan mü’minler (tövbe etmeden ölseler dahi), Cehennemde ebedî kalmayacaklar­dır.»

Allah buyuruyor:

«Allah, mü’min erkeklerle mü’mîn kadınlara da -kendileri içlerinde ebedî kalıcılar olmak üzere- alt­larından ırmaklar akan Adn Cennetlerini ve çok güzel meskenler vaat etti.»[183] [162] El-Mülk Sûresi ayet. 2.

[163] El-A’raf Sûresi, âyet. 34.

Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 127.

[164] Kabirde Ölüye Rabbi, Dini ve Peygamberi hakkında meleklerin sorduğu sorular.

[165] El-Mü’min Sûresi, âyet. 46.

[166] Buhari 4/55; Müslim. 2/34; Ebu Davtıd. 1/11; Tirmizi 1/53; Nesâl 1/26; îbnü Mace. 1/26.

[167] Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 128-129.

[168] El-Mü’min Sûresi, âyet. 16.

[169] El-A’raf Sûresi, âyet. 8.

[170] El-îsra Sûresi, âyet. 13.

[171] El-Haakka Sûresi, âyet. 19-20, 25.

[172] El-İnşikak Sûresi, âyet. 8, 10-12.

[173] Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 129-130.

[174] El-Kevscr Sûresi, âyet. I.

[175] Buhari 81/52; Müslim. 43/9; Tirmizî 35/15; Mace, 37/36.

Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 130.

[176] Buhari 97/24; Müslim. 1/81; Tirmizî 36/20.

Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 131.

[177] El- Bakara Sûresi, âyet. 35; Et-A’raf Sûresi. Ayet. 19.

[178] Ali İmran Sûresi âyet. 113.

[179] El-Hadid Sûresi, âyet, 21.

[180] El-Bakara Sûresi, âyet. 24.

[181] En-Nisa Sûresi, âyet. 122.

[182] En-Nisa Sûresi, âyet. 169.

Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid, Bayrak Yayınları: 131-132.

[183] Et-Tevbe Sûresi, âyet. 72.

KAYNAK : Ömer Nesefi, İslam İnancının Temelleri Akaid

KABİR AZABI YOK DİYENLERE REDDİYE

by Admin in KELAM
Tags: kabir azabı, kabir azabı var mı, kabirde eziyet, kabirdeki azap, mezarda azap
Ehli Sünnet inancına göre, kâfirlere ve bazı günahkâr müminlere kabir azabı vardır. Kabir hayatının, azap şeklinin mahiyeti hakkında, âlimler ayrı görüşler ileri sürmüşlerdir. Azabın ruha, bedene veya her ikisine birlikte yapılması, sonucu değiştirmez. Sonuçta ‘’kabir azabı vardır.’’yargısında ittifak halindedirler.
Mutezile fırkası, kabir hayatını ve kabir azabını inkar etmiştir. Bu durumda kabir azabı yok diyenler ehli sünnetten çıkmış olacaklardır.Ehli sünnete(sünneti göz ardı etmeyenlere) bağlı birisi kendinden olmayanların görüşlerine uymaz.Ehli sünnetin görüşünü terk edip sapık bir mezhebin görüşünü almak elbette ki sapıklıktır.
Âyetî deliller
‘’ Ateş; onlar, sabah akşam ona karşı sunulur dururlar. Kıyamet kopacağı gün de: ‘‘Tıkın Firavun ailesini en şiddetli azaba!’‘ (denilir).’’ (Mümin : 46)
‘’…Onları iki defa azaba uğratacağız. Sonra da büyük bir azaba itilecekler.’’(Tevbe : 101)
Âyetten mana çıkarmak tefsircilerin alanı olduğuna göre ilk önce onlara baş vuruyor ve sadece 1.sıradaki âyete verdikleri izaha göz atmakla yetiniyoruz :
Alimler ‘‘Bu âyet kabir sualini ispat eden bir delildir.’’demişlerdir.
Mücahid, İkrime, Mukatil ve Muhammed b. Ka’b hepsinin ortak görüşü : Bu âyet-i kerime dünyada kabir azabına delil teşkil etmektedir. Ni¬tekim ahıret azabı hakkında da daha sonradan: “Kıyametin kopacağı günde: Firavun hanedanını azabın en şiddetlisine sokun” diye buyrulduğunu görmekteyiz. (İmam Kurtubi, el-Camiu li Ahkâmi’l-Kur’an)
Bu ifade, onların dünyada ateşe sunulacaklarının bir delilidir. Kabir azabı ise gerçek bir olaydır.( Prof. Dr. Muhammed Mahmud Hicazi, Furkan Tefsiri)
Ahirete kadar Berzah âleminde de akşam sabah ateşe sunulmak ile azap olunmaktadırlar.(Elmalılı H.Yazır,Hak dini K.Dili )
Bu ayet, ehl-i sünnetin kabirde berzah azabının olacağına dair delil olarak kabul ettiği dayanaklardan biridir.(İbn Kesir, Tefsiru’l-Kur’an’i’l-Azîm, III, 244)
Hadisten deliller :
1) ‘’Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe veya cehennem çukurlarından bir çukurdur.’’ (Tirmizi,kıyame:26/Nesai,cenaiz:3/İbn mace,zühd:31/Ahmed B.Hanbel,Müsned:2,293)>Tirmizi’ye göre bu hadis, hasen-gariptir.
2) ‘’Kabir , ahiret duraklarının ilkidir.Bir kimse eğer o duraktan kurtulursa sonraki durakları daha kolay geçer,kurtulamazsa, sonrakileri geçmek daha zor olacaktır.’’ (Tirmizi,zühd :5/İbn Mâce,zühd :32/Ahmed B.Hanbel,Müsned : 1,63)>Tirmizi bu hadise,Hasen garip demiştir.Kimi bilginlere göre, Nesai bu hadisi sağlam bir senetle rivayet etmiştir.
3) “Kardeşiniz için istiğfarda bulununuz ve ona tespit için dua edin, zira o, şu anda sorguya çekilmektedir.”( Buhari, Cenaiz, 49, 51, 89; Nesai, Cenaiz, 44)
4) “Cenaze (tabuta) konup da omuzlara alındığı vakit, salih birisi ise der ki: ‘Çabuk çabuk, acele acele beni yerime götürünüz.’ Eğer Salih birisi değilse der ki: ‘Vah zavallı onu nereye götürüyorsunuz.’ Onun sesini insan hariç bütün mahlukat işitir. Şayet insan onun bu haykırışını duyacak olsa helak olur, ölür giderdi.’’(Buhari, Cenaiz, 49, 51, 89; Nesai, Cenaiz, 44)
5) “Evet, kabir azabı haktır. Onlar kabirde azap çekerler, onların azabını hayvanlar işitir.” (Buhâri, Cenaiz 89, Müslim, Mesacid 123; Nesâî, Cenaiz 115)
6) “Bunlar Yahudiler! kabirlerinde azap çekiyorlar.Sizler birbirinizi defnediyor olmasaydınız kabir azabını size işittirtmesi için Allah’a dua ederdim.’’(Buhâri, Cenaiz 86; Müslim, Cennet, 17; Nesai, Cenaiz, 114)
7) ‘’Muhakkak, bu ikisi de azap görüyorlar. Gördük¬leri azap da, çok büyük olan bir iş için değil. Onlardan birisi, idrardan sakınmaz ve temizlenmezdi…’’(Buhari 4/55; Müslim. 2/34; Ebu Davtıd. 1,11; Tirmizi 1,53; Nesâi 1,26; İbn Mâce. 1,26)
Buradaki delil olarak gösterilen hadisleri ‘’mecaz’’manada sayanlar var,oysa açık seçik bir delili mecaza çekmek doğru olsaydı ‘’ekimussalat’’cümlesini de mecaza çekmekte sakınca kalmazdı ki bu da yanlış olurdu.Bir kelimenin mecaza yorumlanabilmesi için hakiki manada algılamanın aşırı zor olması gerekmektedir.Bu bilgiye çeşitli usul kitaplarından ulaşmak mümkün olduğu gibi Arap edebiyatı üzerine yazılmış kitaplardan da ulaşılabilir.
Ayrıca yüz yıllardır var olan İslam dininde , konumuz olan hadisleri hangi hadis uzmanları mecaza yorumlamış?yorumlayan yok.sadece hadis uzmanı olmayan,kendi alanında konuşmanın gerekliliğini bilmeyen birkaç edepsiz,bu hadisleri mecaza yorumlamış durumdadır.Oysa gerek Buhari ve gerekse Müslim’in şerhi yapılmıştır.Şerhlere baktığımızda mecaz olarak da düşünülebilir.’’ diye bir kayda rastlanmamaktadır.Cuma günü veya gecesi ölen mümine kabir azabı olmaz, hadisi Tirmizi’ye dayanmaktadır.
Birinci âyetten kabir azabı manası çıkmaz diyenlerin delilleri ve çürütülmesi ;
a) Bu azabın, kesintisiz devam etmesi gerekir. Halbuki “sabah-akşam” ifadesi, bu azabın ancak bu iki vakitte olduğunu gösterir. Böylece bunu kabir azabı manasına almanın imkânsızlığı sabit olur.
b) Âyetteki “sabah-akşam” ifadesi, ancak dünya için söz konusudur. Kabirde ise, sabah-akşam söz konusu değildir. İşte bu iki izah ile, âyetteki azabı, kabir azabı manasına hamletmenin mümkün olamayacağı sabit olur.”
Cevap: Sualin birinci şıkkına şöyle cevap verilir: Dünyada iken bunlara ateşin durumunu anlatan kelimeler-sözler arz edilmiştir, yoksa ateşin kendisi arz olunmamıştır. Dolayısıyla, bu görüştekilere göre âyetin manası, “Cehennemin durumunu anlatan sözler onlara arz olunur” şeklinde olur, ki bu mana, âyetin lafzının zahirî manasını bırakıp, mecazî manayı tercihi gerektirir.
Bu görüşte olanların, “Âyet, azabın iki vakitte olduğuna delâlet eder, bu ise caiz olmaz” şeklindeki sözlerine karşı da deriz ki: Kabirde işte bu iki vakitte, onlara bu azabın yapılmasıyla yetinilmesi ve Kıyamet kopunca da. cehenneme atılıp, devamlı bir azaba sokulmaları niçin düşünülmesin? Hem tıpkı, “Cennette sabah-akşam onlar için nzıklar vardır” (Meryem, 62) âyetinde olduğu gibi, “sabah-akşam” deyiminin devamlılık manasında mecazî bir ifade olması da imkânsız değildir.
Bunların “kabirde ve Kıyamette sabah-akşam mefhumları söz konusu olmaz” şeklindeki sözlerine cevaben de pekâla şöyle denilebilir: “Dünyadakiler için bu vakitler geldiği zaman, işte tam bu sıralarda onlara azap edilir.” Allah en iyi bilendir. ( Fahreddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb )
Kabirde ruhların kullara iadesi de haktır. Kabrin kafirler için daralması ve gerek kâfirlere gerekse Müslümanların bir kısmına kabirde azap edilmesi haktır.
Kabirde ruhlar cesedin tümüne, yahut bir kısmına topluca ya¬hut ayrı ayrı olarak iade edilecektir. Kabirdeki soru sorulma işi, ruhların iadesinden sonra olacaktır. Kabirdeki sorulara karşılık mümin: Rabbim Allah, dinim İslâm, peygamberim Hz. Muhammed sallellahu aleyhi vesellem’dir, cevabını verecektir. Kâfir ise: Hah hah! Anlamadım, diyecektir. Bu cevabın aslı Buharı ve Müs¬lim’de vardır. Ve bu hadis Ebû Dâvud tarafından rivayet edilmiş¬tir. Bu konuda Mutezile ve Rafizîlerin bir kısmının muhalefeti var¬dır. Kabir hayatı ve öldükten sonraki hayatın halleri ile ilgili mâ¬na bakımından tevatür derecesine ulaşmış hadisler rivayet edil¬miştir. Bu hadisleri Hocalar hocası Celâleddin es-Suyutî “Şerh’us-Sudûr Fi Âhvâl-i Ehl’il-Kubür” adlı kitabı ile “El-Budûr’us-Sâfire Fi Ahvalil-Âhire” adlı kitabına almıştır. Öğrenmek ve ihtilâftan kurtulmak istersen bu kitapları okumalısın.
(Fıkhul Ekber Şerhi,Aliyyul Kâri)
Birinci âyetten kabir azabı manasını çıkartan diğer müfessirlerden bazıları :
1) Dr.Vehbe Zuhayli, et-Tefsirü’l-Münir
2) Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri
3) Ömer Nasuhi Bilmen, Kur’an-ı Kerim’in Türkçe M. Ve Tefsiri
4) Mevdudi, Tefhimul Kur’an
5) Mahmut Toptaş, Kur’an-ı Kerim Şifa Tefsiri
6) Ali Küçük ,Besairul Kur’an
7) İmam-ı Nesefi
8) Kadi Beydavi
9) Prof.Dr.Muhammed Ali Sabuni,Safvetuttefasir
10) Prof.Dr.Seyit Kutup,Fi zilalil Kur’an
Kabir azabının varlığını kabul eden bazı ilmihal ve akait kitaplar :
1-Pezdevi, Ehl-i Sünnet Akaidi
2- Sâbûnî, Mâtürîdî Akaidi
3- Taftazânî, Şerhu’l-Akaid
4-Suyuti,Kabir Alemi
5-Ömer Nesefi,Akaid
6-Komisyon,Diyanet 2 ciltlik ilmihal
7-İmam Gazali , İhya
8-İmam Tahavi,Tahavi
9-İbn Hacer El Askalani,Akait Fetvaları
10-Mişkâtul Mesabih,Tebrizi
Yazan : EfsunKAR

Takvim

Haziran 2022
P S Ç P C C P
 12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
27282930  
« May    

Add some widgets to this area!

Ulumulislam.com 2022 Sanal Medrese